function goClicked() { $('#yunero').empty().append(' loading ...'); youTubeURL=$('#youTubeUrl').val(); loadYunero(); }

12 Şubat 2018 Pazartesi

DAHA KİTAP YORUMU :

ARKA KAPAK YAZISI:  Siz bu cümleyi okurken, bir yerlerde insanlar, ülkelerindeki savaş, açlık ve yoksulluktan kaçmak için sonu zifiri bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyor. Ancak bu hikâye o kaçak göçmenlerle değil, onları kaçıranlardan biriyle ilgili. Adı Gazâ. Babası bir insan kaçakçısı, Gazâ da onun çırağı. Henüz 9 yaşında. Yani, hayata ve insana dair, öğrenmemesi gereken ne varsa, hepsini öğrenecek yaşta.

"Doğu ile Batı arasındaki fark, Türkiye'dir. Hangisinden hangisini çıkarınca geriye Türkiye kalır, bilmiyorum ama aralarındaki mesafe Türkiye kadar, ondan eminim. Ve biz orada yaşıyorduk. Her gün politikacıların televizyonlara çıkıp jeopolitik öneminden söz ettiği bir ülkede. Önceleri çözemezdim ne anlama geldiğini. Meğer jeopolitik önem, içi kapkaranlık ve farları fal taşı gibi otobüslerin, sırf yol üstünde diye, gecenin ortasında mola verdiği kırık dökük bir binanın ada ve parsel numaralarıyla yapılan çıkar hesapları demekmiş. 1.565 km uzunluğunda koca bir Boğaz Köprüsü anlamına geliyormuş. Ülkede yaşayanların boğazlarının içinden geçen dev bir köprü. Çıplak ayağı Doğu'da, ayakkabılı olanı Batı'da ve üzerinden yasadışı ne varsa geçip giden, yaşlı bir köprü. Kursağımızdan geçiyordu hepsi. Özellikle de, kaçak denilen insanlar… Elimizden geleni yapıyorduk... Boğazımıza takılmasınlar diye. Yutkunup gönderiyorduk hepsini. Nereye gideceklerse oraya… Sınırdan sınıra ticaret… Duvardan duvara…


YAZAR: HAKAN GÜNDAY

YAYINEVİ: DOĞAN KİTAP 

SAYFA SAYISI: 417


YORUM:  Herkese merhabalar. Benim en sevdiğim yazarlardan biri olan Hakan Günday'ın son romanı "Daha"yı okudum. Bu kitap yazarın en güzel kitabı değildi bence. Benim için en iyi kitabı AZ. Bu kitapta oldukça güzeldi ama başları çok daha güzeldi. Yazarın çok etkileyici sözleri vardı. Genel olarak beğendim. Biraz konusuna değinelim.

"Daha"  bir baba oğul hikayesiyle başlıyor. İnsan kaçakçılığı yapan babanın oğlu Gaza. Gaza babasına yardım ediyor. Doğuda yaşayan bu baba oğul; Afkanistan, Pakistan  gibi ülkelerden gelen kaçak göçmenleri Egedeki teknelere kamyonlarıyla taşıyorlar. Gaza çocukken bir ton travma geçiriyor ölen mültecileri gömüyor babasının her türlü pis isini yürütüyor. Daha sonraları ergenlik döneminde artık Gazanın insanlıktan çıkışını görüyoruz. Fakat Gaza çok zeki lise sınavında Türkiye derecesi yapıyor çok iyi gözlemlerde bulunuyor ve ileride çok iyi bir satranç ustası oluyor. Oğlunun Türkiye derecesi yapması babasının hiç umurunda olmuyor ve Gazayı okutmak istemiyor. Babasına şevkat ve nefret arası duygular beşleyen Gaza babası hakkında ne düşüneceğini bilemiyor. Babası Gazaya annesini  anlatırken şöyle anlatıyor: Annen seni mezarlıkta doğurdu ve kazdığı çukura seni atıp öldürecekti. Ben yetiştim ve seni kurtardım. Sonra annen seni doğurduktan sonra öldü. Seni ben kurtardım. Tam olarak böyle olmasa da sözler bu şekilde. Bu sebeple Gaza babasına nefret mi duysa  aşk mı bilemiyor. Babası da oğluna o şekilde davranıyor. Kısacası  kaçakçı bir babanın oğlu olarak bir çok şey yaşıyor ve bu çocuğun koca adam oluşunu ve nasıl bir insana dönüştüğünü okuyoruz.

Gaza hikayesini anlatırken bizlere tam olarak şöyle diyor: "Babam bir katil olmasaydı, ben doğmayacaktım..."


PUAN: 4.5




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder