SPİNOZA MUCİZESİ KİTAP YORUMU: 

ARKA KAPAK:  Yirmi üç yaşındayken sapkınlık suçlamasıyla Yahudi cemaatinden atılan Baruch Spinoza, hayatını felsefeye vakfetmeye karar verir. Amacı “üstün ve daimi bir sevincin hazzını kendisine sonsuza dek verecek” gerçek iyiyi bulmaktır. Hayatının kalan yirmi yılında devrimci bir eser inşa edecek, filolojinin, sosyolojinin ve etolojinin yanı sıra derinlik psikolojisinin de fikir babalarından biri olmayı başaracaktır. Ama hepsinden önemlisi, arzuyu ve hazzı merkeze alan, Tanrı, ahlak ve mutluluk tasavvurumuzu sarsacak bir felsefenin mucidi olacaktır.

“Spinoza pek çok açıdan zamanının çok ilerisindeydi, ama sadece bu da değil: Bizim zamanımızın da ilerisindedir. Spinoza ‘mucizesi’ derken kastettiğim budur.”

YAZAR: FREDERİC LENOİR

ÇEVİREN: ASLI SÜMER

YAYINEVİ: TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI

SAYFA: 140

YORUM: Herkese merhaba, bugün size severek okuduğum Frederic Lenoir'un "Spinoza Mucizesi"  ile geldim. Spinoza okumaları oldukça zor, kendi terminolojisi olan filozof özellikle Ethica adlı eserini bilerek karmaşıklaştırmak için çabalamış. Bir de matematiksel bir düzleme oturtulması kitabın anlaşılırlığını oldukça zorlaştırıyor. İşte bu zorlukları atlatmak için Lenoir gibi yazarlar genel ve kılavuz kitaplar yazıyorlar. Bu kitabın Spinozaya başlanmadan önce kesinlikle okunması gerektiğini düşünüyorum. Böylece ağır eserleri özellikle Ethica adlı eserini okumak biraz daha kolay olacaktır. 

 Bu kitap hem genel hatlarıyla Spinoza biyografisi hem de eserlerinin bir incelemesini içeriyor. Derli toplu bilgilerin olduğu, önemli Spinoza kitaplarının nasıl okunması gerektiği hakkında yardımcı rehber bir kitap  olduğu söylenebilir.

Spinoza okumalarına başlanmadan önce okunmasının çok faydalı olacağı kanısındayım. Meraklı herkese tavsiyemdir... 

PUAN: 4.5

 VE ATEŞ BİZİ TÜKETİYOR 

KİTAP YORUMU: 

ARKA KAPAK: 

Ve Ateş Bizi Tüketiyor Kısa Özet

Sokak lambasının aydınlattığı girişte, gemi tarifesinin yanında asılı olan semt haritası dikkatimi çekti. Kırmızı bir noktanın yanında *Buradasınız* yazılıydı. Ağır ceza reisinin titreyen parmaklarıyla bu kırmızı noktaya dokunduğunu, *Buradayım ama burası neresi?* diye mırıldandığını duyar gibi oldum.

Mevsimlerin hızla değiştiği, hayatın akıp geçtiği bir kış gecesi kaybolan yaşlı komşusunu aramaya çıkan bir adam, yaşadığı mahallenin bildik sokaklarında tekinsiz bir yolculuğa sürüklenir. *78 Nova*nın kadife koltuklarından üniversitenin gizli dehlizlerine, zifirî karanlıktaki bir heykel sergisinden kendi filmini çekenlerin açık hava sinemasına, eski bir sarayın bahçesinden bağlar arasındaki hayal evine ve nihayet yeraltındaki metro inşaatından ölüm kuyularına uzanan bu yolculukta kahramanımız hem yol boyunca karşılaştığı insanların hikâyelerinin bir parçası olacak hem de yaşlı komşusunun kim olduğunu öğrenecektir.

Murat Gülsoy, sıradan hayatların ardına gizlenen karanlığı, on yıllarca saklanan derin korkuları, yaşlı kalplere gömülmüş hüzünlü aşkları, başkalarının aynasında kendi benliğiyle yüzleşmeyi fantastik, yer yer grotesk bir arayış hikâyesine sığdırırken sırlarla dolu geçmişin kapısını cesaretle aralıyor.

Ve Ateş Bizi Tüketiyor… Gecenin içinde dolananların, gecede kaybolanların romanı…

YAZAR: MURAT GÜLSOY

YAYINEVİ: CAN YAYINLARI

SAYFA: 277

YORUM: Murat Gülsoy ile tanışma kitabım " Ve ateş bizi tüketiyor" oldu. Ben yazarın üslubuna, kurgulama gücüne bayıldım fakat sanırım yazara başlamak için yanlış bir kitaptı. Kitabı sevdim ama sanki daha iyi olabilirdi havası sezdim. Fakat şuna da emin oldum yazarın diğer kitaplarını kesinlikle almalıyım. Kitap felsefe açısından da kuvvetli ve bir çok açıdan yazarla dünya görüşümün uyuştuğunu fark ettim. Bu sebepten diğer kitaplarını da biran önce okumak istiyorum. 

Kitap oldukça karanlık başlıyor ki bu benim çok sevdiğim bir tarzdır. Bir adam kendi geçmişini de tam olarak hatırlamadan kaybolan komşusunu aramaya başlıyor. Kitap post modern tarzda yazılmış, kitapta hiç bir karakterin ismi yok. Kokinalı kadın, terzi adam, gibi meslek yada belirli özelliklerle tanımlanan çok fazla karakter var.  Bu çok karakter olması olayı bazı kitaplarda yorucu oluyor fakat bu kitapta insanı yormuyor. Bu konuda korkacak bir durum yok. Korkulacak olan kısım hayal ve gerçeğin iç içe olması ayırt etmeye çalışırsanız anlatılmak istenileni kaçırırsınız diye düşünüyorum. Ben kitaba kendimi bıraktım ve beni götürmesine izin verdim. Ben genel olarak sevdim diğer kitaplarının çok daha iyi olduğu kanısındayım...

PUAN:3.7

SİSİFOS SÖYLENİ KİTAP YORUMU: 

ARKA KAPAK: 

“Gerçekten önemli olan bir tek felsefe sorunu vardır, intihar. Yaşamın yaşanmaya değip değmediği konusunda bir yargıya varmak, felsefenin temel sorusuna yanıt vermektir.”

Albert Camus, İkinci Dünya Savaşı yıllarında yayımladığı deneme kitabı Sisifos Söyleni’nde yaşamın anlamsızlığı, varoluşumuzun saçmalığı gibi intihara yönelen temaları, tarihin ve edebiyatın belirli bazı kişilikleri üzerinden ele alır. Tahsin Yücel’in dilimize kazandırdığı eser, 20. yüzyıl felsefe tarihinin en önemli yapıtlarından biri olarak kabul edilmiştir. Tanrıların, hep yeniden aşağıya yuvarlanacak olan taşı tepeye çıkarmakla cezalandırdıkları Sisifos, cezasını bilinçli olarak kabullenmiştir, tekrar yuvarlanacağını bildiği halde taşı bütün gücüyle yukarı taşır. Camus saçma kavramını işte bu noktada tanımlar: boşuna olduğunu bildiği halde direnen insan. Yaşamın anlamı ancak, dünyanın saçmalığını ve yenilginin daima tekrarlanacağını bile bile kötülüğe direnmek olabilir, insanlığa gerçek boyutlarını ancak bu başkaldırı kazandırabilir.

YAZAR: ALBERT CAMUS

ÇEVİREN: TAHSİN YÜCEL

YAYINEVİ: YAYINEVİ CAN YAYINLARI

SAYFA SAYISI: 159

YORUM: Bugün size çok sevdiğim Camus'ün "Sisifos Söyleni" ile geldim.  Bu önemli kitap Camus'ün temel felsefesini anlattığı, bir çok konuda fikrini ve düşüncelerini anlattığı önemli bir kitap. Roman formunda yazılan "Yabancı" adlı eserin daha iyi anlaşılması için "Yabancı"dan önce bu kitabı okumak daha faydalı olabilir. Fakat felsefe eğitiminiz varsa yada iyi bir felsefe okuruysanız zaten varoluşçuluk hakkında bilginiz vardır ve direkt "Yacancı" ile de başlanabilir. Ama nihayetinde Camus'ü daha iyi anlamak için kesinlikle okunması gerektiğini düşünüyorum. Ben çok severek okudum. Bir çok yerin altını çizdim. Kitapta bir çok yazar ve filozoftan bahsediliyor bu filozofları tanıyorsanız okumak biraz daha keyifli olur. Bilmiyorsanız kitabın bazı kısımlarını anlamanız zor olacaktır. Kitabın bölümleri şu şekilde: 

*UYUMSUZ BİR USLAMLAMA

*UYUMSUZ İNSAN

*UYUMSUZ YARATIM

*SİSİFOS SÖYLENİ

*FRANZ KAFKA'NIN YAPITINDA UMUT VE UYUMSUZ

Bu ana başlıklar altında bir çok başlık yer alıyor ve detaylıca bu başlıklar inceleniyor. Felsefe meraklılarına tavsiyedir... 

PUAN: 4.0

 ATATÜRK'ÜN SOFRASI KİTAP YORUMU: 

YAZAR: İSMET BOZDAĞ

YAYINEVİ: KERVAN YAYINLARI

SAYFA: 222

YORUM: Herkese merhaba, yıla Ata'm ile başlamak istedim ve yılın ilk kitabı uzun zamandır elimde olan "Atatürk'ün Sofrası" oldu.  Bende ki baskı 1975 ilk baskı ve ıslak imzalı bu sebepten çok mutluyum. Eski kitap toplamak bir tutku oluyor bazen... Ama korkmayın bu güzel kitabı Truva Yayınları tekrar bastı ve şuan piyasada bulabilirsiniz. Ben size şiddetle tavsiye ediyorum. Kitap Atatürk'ün sofra anılarından oluşuyor, Çankaya, Florya köşkünde neler yaşandı, sofrada hangi kararlar alındı, muhteşem bir siyasetçi olan Atatürk sofrasında hangi konukları ağırladı... Hepsinin cevabı kitapta ve o kadar keyifli ki...

Bu kitabın kaynakları gerçekten çok güvenilir yazar birebir tanıklardan yararlanarak anıları anlatıyor, kaynaklarını okuyucu ile paylaşıyor. Ben de bu kitap sayesinde Atatürk'ün anılarının olduğu bazı kitaplar keşfettim ve biran önce alıp okumak istiyorum. Aslında anı okumak çok tarzım değil ama konu Atatürk olunca gözlerim dolarak okudum...

Kesinlikle okuyun...

PUNA: 5.0