function goClicked() { $('#yunero').empty().append(' loading ...'); youTubeURL=$('#youTubeUrl').val(); loadYunero(); }

27 Kasım 2019 Çarşamba

FELSEFENİN TESELLİSİ KİTAP YORUMU: 

ARKA KAPAK YAZISI:


Vatan haini suçlamasıyla, yargılanmaya bile gerek görülmeden bir zindana atılan ve idamını bekleyen Romalı filozof, Boethius’un tanrısal öngörü, kader ve özgür irade üzerine sorgulamalarını içeren en önemli yapıtıdır Felsefenin Tesellisi. 

Pagan dünyanın düşünsel öğretileri ile ortaçağın Hıristiyanlık düşüncesinin tam eşiğinde duran Romalı bir filozofun Felsefe’yle yaptığı iç hesaplaşmasına Felsefe’nin kendi dilinden tanık olma şansını yakaladığımız görkemli bir yapıttır. Antikçağ Yunan felsefesinden, yeni-Platonculuktan, Latin edebiyatından seçilen düşüncelerin seçkin bir karması ve filozofun gününe değin felsefe tarihinde başat rol oynayan Platon’un ve Aristoteles’in konuyla ilgili görüşlerinin şiirsel bir özetidir. Bu yapıt için belki de tek şey söylenebilir: inanç ile aklın muhteşem dansı.

YAZAR: BOETHIUS

ÇEVİREN: ÇİĞDEM DÜRÜŞKEN

YAYINEVİ: ALFA YAYINLARI

SAYFA SAYISI: 271

YORUM: Herkese merhabalar bugün size Boethius'un "Felsefenin Tesellisi" kitabını anlatmaya çalışacağım. Boethius, 525 yılında haksız yere ölüm cezasına çarptırılan Stoacı bir düşünür. Ölümünü beklediği karanlık zindanda sonunu düşünürken bu kitabı kaleme alıyor. Kitap, zindanda başlıyor ve yazarın "Neden bunlar benim başıma geldi?" yakınmalarıyla devam ederken birden çok heybetli ve güzel bir kadın beliriyor; bu kadın "Felsefe"dir. "Felsefe" ve ölmek üzere olan düşünür hayat ve yaşamın ne olduğunu konuşurlar. "Felsefe"  düşünürümüzü teselli eder ve ölümün korkacak bir durum olmadığını ona anlatmaya çalışır. Kitabın adı da buradan gelir. Teselli bulmaya çalışan düşünürümüzün ölmek üzereyken kaleme aldığı bu eser oldukça anlamlı ve insanı düşündüren bir eser. 

Stoa felsefesini çok iyi anlatan bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. Boethius, Cicero'dan oldukça etkilenmiş ve kitabın çoğu yerinde Cicero'nun görüşlerine yer verilmekte. Boethius, Skolastik düşüncenin kurucularından biri olmasıyla da göze çarpıyor. Felsefe meraklılarına tavsiyemdir. 

PUAN: 3.70

16 Kasım 2019 Cumartesi

YAŞLI CATO VEYA YAŞLILIK ÜZERİNE KİTAP YORUMU: 

ARKA KAPAK : Cicero (MÖ 106–MÖ 43) : Romalı büyük devlet adamı, hatip ve düşünür. Gençliğinde felsefe ve hukuk eğitimi aldı. Hitabet sanatındaki ustalığıyla consul’lüğe dek yükseldi. Roma’yı birey, geleneksel toplum düzeni ve devlet üçgeninde ele alan konuşmaları, felsefi ve teknik eserleriyle her çağın insanını etkilemeyi başarmıştır. Cicero ölümünden bir yıl önce kaleme aldığı Yaşlı Cato Veya Yaşlılık Üzerine’yi yazdığında 62 yaşındaydı. Eserini Platon’u örnek alarak diyalog biçiminde kurgulamış, esas konuşmacı olarak da Latin edebiyatında Büyük Bilge olarak anılan Marcus Porcius Cato’yu seçmiştir. Cicero, Cato’nun şahsında yaşlılığın da çocukluk, gençlik, olgunluk gibi insan ömrünün doğal bir aşaması olduğuna, bu çağı bir yük gibi görmemek gerektiğine dair görüşlerini dile getirir. 

YAZAR: CICERO

ÇEVİREN: CENGİZ ÇEVİK

YAYINEVİ: İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI

SAYFA SAYISI: 51


YORUM: Herkese merhabalar bugün size Roma'nın büyük hukukçusu ve büyük filozof Cicero'nun "Yaşlı Cato veya Yaşlılık Üzerine" adlı kitabıyla geldim. Ölümüne bir yıl kala yazar bu kitabı kaleme alıyor atmış iki yaşında ve yaşlılığın o kadar da korkulacak bir şey olmadığını bizlere anlatmaya çalışıyor. Yazar çok bilgece yaşlılığın güzelliğinden ve aslında inanın yaşlıyken çok şey kazandığına bizleri inandırıyor. Kitabın başlığında yer alan isim "Cato" Cicero'dan çok önceleri yaşamış bir hukukçu, nasıl ki Platon kendi görüşlerini kitabında Sokrates'in ağzından anlatıyorsa aynı şekilde Cicero'da  Cato'nun ismini kullanıyor. Kitabın girişinde Cicero ve Cato hakkında ayrıntılı bilgiler mevcut meraklısı oradan ayrıntıları öğrenebilir. 

Cicero, Stoacı bir filozof ve dünyevi nesneler ve zevklerden arındırılmış bir hayatı bizlere tavsiye ediyor. Bu şekilde yaşlılık da hiç bir şey kaybetmeyeceğimizi söylüyor. Ben bu kitabı severek ve üzerine düşünerek okudum sizlere de bunu öneriyorum. Kitap elli sayfa olsa da hemen okunup geçilecek cinsten değil. Okumayı düşünen herkese iyi okumalar dilerim hoşçakalın. 



PUAN:4.0

13 Kasım 2019 Çarşamba

İŞTE BÖYLE DEDİ ZERDÜŞT KİTAP YORUMU:

ARKA KAPAK YAZISI:  Otuz yaşındayken yurdunu ve yurdunun gölünü ardına bırakarak dağa çekildi Zerdüşt. Dağda on yıl zaman zarfında, bıkmadan, usanmadan hep ruhunu dinledi... Ve sonunda içinde, gönlünün derinliklerinde bir değişiklik duyumsadı. Günlerden birgün yıldız, aydınlatacak bir şeyin kalmasyadı yazgın ne olurdu? On yıl varki buruya mağarama çıkıyorsun. Eğer, ben, kartalım ve yılanım olmasaydık, ışığından ve yolundan bezerdin. Fakat her sabah seni bekledik. Işığının fazlasını aldık ve bunun için seni kutsadık.
Bak! Ben, fazla bal toplamış arı gibi uzanacak ellere muhtacım. İnsanlar arasında, akıllılar deliliklerine; fakirlerde zenginliklerine kavuştuğu o derin sevinci tekrar yaşatmak için armağanlarımı paylaştırmak istiyorum. Bunun için aşağılara inmeliyim. Nasıl ki sen, cömert yıldız, akşamları denizin arkasına iniyor ve arkadaki dünyaya ışık götürüyorsan, ben de senin gibi, inmek istediğim insanların arasına girmek istiyorum.
Ey, en büyük mutluluğu bile kıskanmadan görebilen tek göz, beni kutsa!... Taşmak isteyen kadehi kutsa ki içinden su, altın gibi aksın ve mutluluğun parıltılarını her tarafa saçsın.

"Bak, bu kadeh yine boşalmak, Zerdüşt yine insan olmak istiyor." Zerdüşt’ün on yıl sonra insanların arasına karışma isteği ve dağdan inişi böyle başladı. 

YAZAR: FRIEDRICH NİETZSCHE

ÇEVİREN: AHMET CEMAL

YAYINEVİ: PİNHAN YAYINCILIK

SAYFA SAYISI: 400

YORUM: Herkese merhabalar Nietzsche'nin "İşte Böyle Dedi Zerdüşt" ya da daha çok bilinen adıyla "Böyle Buyurdu Zerdüşt" isimli kitabıyla geldim. Kitap yazarın erken dönem eserlerinden ve yazar dünya görüşlerinin çoğunu ilk kez bu kitapta açıklıyor. Üstinsan, efendi ahlakı, din anlayışı, kadınlar gibi konularda yazar uzun uzadıya yorum yapıyor. Nietzsche, bir başkaldırı filozofu olarak biliniyor ve kendi deyimiyle eski levhaları yıkmaya geliyor. Kitabın sabit bir kurgusu ve konusu yok. Mazdaizm inanışına gönderme yapıyor fakat Mazdaizm ile alakalı bir kitap değil. Kitap, Zerdüşt'ün mağarasından şehre inmesiyle başlıyor ve başlıklar altında yazarın dünya görüşlerini okumaya başlıyoruz. Kitap oldukça zor ve sabır gerektiriyor, olgun yaşlarda okunmasını tavsiye ediyorum. Eklemek istediğim başka bir husus, kitabı okumadan önce yazar hakkında biraz bilgi sahibi olmalısınız bu şekilde yazılanları yorumlama şansınız olacaktır. 

Şimdiden iyi okumalar diliyorum, kendinize iyi bakın hoşçakalın. 

PUAN:4.0

6 Kasım 2019 Çarşamba


ARAŞTIRMA SANATI KİTAP YORUMU: 



ARAKA KAPAK“…yanlış fikirler hatta tehlikeli olanlar yayılıyor çünkü çok fazla insan; çok fazla fikri, çok az kanıtla kabul ediyor.”
Nitelik göreceli bir kavram olmasına rağmen nitelikli bilimsel araştırmayı, kısaca yaşamın herhangi bir bölümünde toplum yararına kullanılacak öneme sahip bir bilgiyi üretmek şeklinde tanımlayabiliriz. Nitelikli toplumların, sayıca az olsalar bile, büyük kalabalıklardan çok daha büyük işler başardıklarını tarihten biliyoruz. Bu, aynı zamanda çokluğu yani niceliği, niteliğin önüne yerleştiren toplumların da her zaman geri kalmaya mahkûm olduğu anlamına gelmektedir. 
Nitelikli araştırmanın temel felsefesinin anlatıldığı bu kitapta, başkalarının araştırmalarını nasıl değerlendireceğimiz, kendi araştırmamızı nasıl nitelikli hâle getireceğimiz ve kaliteli bir raporu/makaleyi nasıl hazırlayacağımız konularında bize yol gösterilmektedir. Bazen akademik unvanlara sahip kişilerin bile ulusal televizyon kanallarında oldukça rahat bir şekilde son derece zayıf iddialarda bulunabildiğini gördüğümüzde sağlam bir argümanın sahip olması gereken beş bileşen konusunda bu kitapta verilen tavsiyenin ne kadar gerekli olduğu fark edilmektedir: 
“…okurlarınız adına kendi kendinize sormanız gereken sorular:
1. İddiam nedir?
2. Hangi nedenler iddiamı desteklemektedir?
3. Hangi kanıtlar nedenlerimi desteklemektedir?
4. Alternatifleri/yan etkileri/itirazları kabul ediyor muyum ve nasıl cevaplıyorum?
5. Nedenlerimin iddiamla ilgisini hangi prensip oluşturmaktadır?”

YAZAR: WAYNE C.BOOTH - GREGORY G. COLOMB - JOSEPH M. WİLLİAMS
 
ÇEVİREN: DOÇ.DR. NECATİ KAYAALP

YAYINEVİ: NOBEL YAYINCILIK

SAYFA SAYISI: 316

YORUM: Herkese merhabalar bugün oldukça farklı bir kitapla geldim. Bu güzel kitap bizlere araştırma sanatının inceliklerini öğretiyor. Üç çok önemli dilbilimci tarafından yazılan kitabımızda tez, makale gibi bilimsel yazı yazmanın temeli anlatılıyor. İntihalden nasıl kaçınırız?, konumuzu neye göre seçmeliyiz? bunlar ve daha fazla sorunun cevabını kitap çok ayrıntılı biçimde anlatmakta. Farkındayım oldukça farklı ve herkese hitap eden bir kitap değil fakat araştırma yapmaya benim gibi yeni başlayan kişiler için çok faydalı bir rehber olduğunu düşündüğüm için kitabı burada paylaşıyorum. Master ve hatta doktora seviyesinde tez ve makaleleriniz için başvuracağınız güzel bir kitap. İlgilenen ve bu konuda bir rehber arayan arkadaşlarıma gönül rahatlığıyla bu kitabı öneriyorum. Okuyacak olan herkese şimdiden iyi okumalar. 

PUAN: 5.0

5 Kasım 2019 Salı

YAŞAMAK KİTAP YORUMU :

ARKA KAPAK YAZISI :

YAZAR : Yu HUA

ÇEVİRMEN : Bahar KILIÇ

YAYINEVİ : Jaguar Yayınları

SAYFA SAYISI : 205

YORUM : Herkese merhabalar uzun zaman sonra bir kitap bitirebilmenin yürek ferahlığını yaşıyorum. Çok önce başladığım Yaşamak kitabını sonunda bitirdim. Uzun süredir okumayı düşündüğüm bir kitaptı fakat  başladığımda yoğunluktan bir türlü bitiremedim.

Yu Hua dan ilk okuduğum kitap Yedinci Gün'dü. Yedinci gün o kadar güzeldi ki favorilerimin ilk sıralarında yerini alabilecek bir kitaptı. O kitabın etkisiyle yazarın Yaşamak kitabını da oldukça merak ettim. Kitabın akışı, dili verdiği mesajlar, çıkarılacak dersler çok güzeldi, etkileyici bir kitaptı. Hatta kitaptan fazlasıyla etkilendiğimi söyleyebilirim. Hatta ve hatta şunu da söyleyebilirim kitap bana çok ağır geldi. Yazar olayları öyle gerçekçi etkileyici aktarmış ki okuyucuya, kitabı baştan sona üzülerek okudum. Çok trajik bir hikaye ve her olayda ''Artık bu son olsun daha ne olabilir yeter artık bitsin ana karakterin yaşadığı bu trajik olaylar'' dedim ama bir türlü sonu gelmedi. Ana karakter yerine bir çok kez isyan ettim. Böyle kitaplar yoruyor biraz beni belki aşırı hassas bir karaktere sahip olduğumdan kaynaklı olabilir ama böyle şeyleri okumak bile ağır geliyor bana. Verdiği mesajları aldım fakat  bu kadar trajik bir kitap olduğunu bilseydim okumazdım büyük bir ihtimal. Kitabın konusundan arka kapak yazısında yeterince bahsedilmiş. Bir de filmi varmış kitabın fakat kitabını zor okudum birde filmini izleyerek daha fazla etkisinde kalmak istemiyorum. Yine de okuyacak olanların ya da okumuş olup da filminden haberi olmayanlar için söylemek istedim. Şimdiden okuyacak olanlara iyi okumalar dilerim. Hoşça kalın ....

~Kim bilebilirdi ? ~

~İnsan ne kadar şanslı olursa olsun,ölmek istiyorsa hiçbir şey onu yaşatamaz.~