function goClicked() { $('#yunero').empty().append(' loading ...'); youTubeURL=$('#youTubeUrl').val(); loadYunero(); }

10 Temmuz 2020 Cuma

FRİDA  AŞKIN,ACININ VE DEVRİMİN KADINI KİTAP YORUMU :

ARKA KAPAK YAZISI :  Düşlerimi Ya Da Kâbuslarımı Değil Kendi Gerçekliğimi Resmediyorum.”

Frida Kahlo kimdi? Dünyaca ünlü bir ressamdı, bir komünist, bir feminist, bir âşık ve her şeyden öte, bir ablaydı. Frida’da, ünlü ressamın hayat hikâyesini küçük kız kardeşi Cristina’nın gözünden okuyacaksınız. Tablolarında kendi gerçekliğini yaratan Frida gibi, Cristina da ablasını anlatırken kendi gerçekliğini yaratır ve okurları sihirli bir yolculuğa çıkartır.

Bárbara Mujica, romanın merkezine Cristina ve Frida Kahlo’yu alarak bizlere kıskançlıkla, ihanetle ve kardeşler arası rekabetle dolu bir aşk hikâyesi sunarken; tutkulu, hayatı boyunca acılar çekmiş ve olağanüstü yetenekli bir kadının zihnine ayna tutuyor.

“Kurmaca biyografi türünün en iyi örneklerinden: Dolu dolu, coşkulu ve başkarakterin psikolojisini yansıtması açısından zekice yazılmış bir roman.”
-Kirkus Reviews-

“Capcanlı… Her cümlesiyle duyguları harekete geçiriyor.”
-The New York Times-

“Frida Kahlo’nun hayatına ve ölümüne dair büyüleyici bir anlatı.”
-Grand Rapids Press-

“Mujica’nın anlattığı Frida cesur ve ağzı bozuk bir çocuk; her şeye kafa tutsa da herkesin sevgisini kazanıyor.”

-The San Diego Union-Tribune-

YAZAR :  Barbara MUJICA

ÇEVİREN : Zeynep AKKUŞ

YAYINEVİ : Zeplin

SAYFA SAYISI : 408

YORUM : Herkese merhabalar uzun zaman sonra bir kitap yorumu yazıyorum. Çeşitli sebeplerden epey bir kitap okuyamadım. Fırsatı bulduğumda da Frida hakkında bir şeyler okumak bana güç verdiğinden bu kitaba başladım ama büyük bir hata yaptım. Kitabı hevesle almama ve hevesle okumaya başlamama rağmen kitap benim için koca bir hayal kırıklığı oldu. Neredeyse bir ayda bitirdim ve yarısından sonrasını zorla okudum. Hatta bazı yerlerde çok sinirlenip bırakmak geldi içimden kitabı ama yarısına gelmişken bırakmak istemedim. Kısaca kitabın konusundan bahsedeyim sonrasında da sevmeme nedenlerimi size anlatayım.


  Açıkçası ben çok saçma bir yanlış anlaşılmayla kitabın yazarını Frida'nın gerçek kardeşi sanmıştım o yüzden Frida ile ilgili diğer kitaplar arasından bu kitabı seçtim ama okumaya başlamadan önce fark ettim yanlış anladığımı. Ama yine de olsun dedim bu da güzele benziyor diye düşünerek başladım okumaya. Yazar Barbara kendini Frida'nın kardeşi yerine koyarak olağanüstü, çok abartı bir empati yaparak 400 sayfa bir kitap yazmış. Kitap Cristina'nın yaşlılığında bir doktorla konuşmasını ele alıyor. Küçüklüklerinden başlayarak anlatmaya başlıyor Cristina. Ablası Frida ile ilişkini temele alarak bütün olan bitenleri ve bu olan bitenlerin ona nasıl duygular hissettirdiğini anlatıyor. Ablasının eşiyle neden ve nasıl bir ilişki yaşadığına da sık sık değiniyor.

  Bu kitapta beni rahatsız eden hatta rahatsızlıktan öte tiksindiren birçok şey oldu.  Kardeşi,  Frida'dan sürekli olarak kötü bahsediyor. Frida'nın başına gelen olayları  ''yaptıklarını çekiyor'' diye nitelendiriyor. Sürekli şöyle kötü şöyle bencil gibi şikayetlerde bulunuyor ama ara ara da onu ne kadar çok sevdiğinden bahsediyor. Tamamen iki zıt karakter barındırıyor sanki içinde Frida'ya karşı ve insanın aklını allak bullak ediyor .Ablasının eşiyle birlikte olacak kadar ileri gidiyor ama ablasını yine de çok seviyor! Kitapta Frida ile ilgili tek olumlu yazılan şey güçlü bir kadın olması, acılara göğüs germesi. Bana göre karalamak için yazılmış bu kitap. Daha önce Frida hakkında pek çok şey okudum ve araştırdım fakat bu okuduğum kitapta hiç duymadığım, okumadığım birçok şey vardı. Şimdiye kadar okuduğum her şeye zıt şeyler okudum. Frida hakkında yaşamının sonlarına doğru on beş yaşında öğrencisiyle birlikte olduğunu yazacak kadar ileri gitmiş yazar. Sürekli Frida'nın ne kadar seks düşkünü, dengesiz ve bencil olduğundan bahsetmiş. Yazar kitabın sonunda da çoğu olayın gerçek olmadığından gerçek olayların kitabın akışını belirlediğinden ama karakter ve olayları kendi yarattığından bahsediyor. Öyle bir kurgu yapmış ki neredeyse bambaşka bir hayat yaratmış. Frida üzerinde bir kurgu değil de esinlenerek başka bir roman yazsa daha isabetli olurmuş bence. Çünkü olaylar  anca bu kadar saptırılabilirdi herhalde.  Bir de sürekli Meksika tarihinden bahsedilmesi ve karakter bolluğu insanı çok sıkıyor. Sonuç olarak kitabı gerçekten hiç sevmedim. Kitap okumaya ara verdikten sonra böyle bir kitapla okumaya geri dönmek çok büyük bir şanssızlık oldu benim için. Okumak isteyenlere bir daha düşünün derim. Hiç ama hiç tavsiye etmiyorum. Hoşça kalın .

PUANIM : 1


7 Temmuz 2020 Salı

SON DİLEK KİTAP YORUMU: 


ARKA KAPAK: İngiltere için Tolkien, Amerika için George R. R. Martin neyse Doğu Avrupa için Sapkowski odur.
 
Rivyalı Geralt bir Witcher’dır. Henüz küçük bir çocukken seçilmiş, eğitilmiş, büyülerle donatılmış ve mutasyon geçirmiş bir canavar avcısı. Acımasız, tekinsiz, karanlık ve canavarlarla dolu bir dünyada yaşar.
Onun dünyasında peri masalları hiç de saf değildir. Pamuk Prenses bir haydut çetesinin başındadır. Güzel ve Çirkin’deki roller çok farklıdır. Üç dilek hakkı sunan cinlerle karşılaşmak bile istemezsiniz.
Masumların savunucusu Geralt, kızları canavara dönüşmüş ensest krallarla, intikam hırsıyla yanan cinlerle, âşık vampirlerle ve daha nicesiyle karşılaşıyor. Hepsi çok tehlikeli ve hiçbiri göründüğü gibi değil.
 
 
“Mieville ve Neil Gaiman gibi Sapkowski de eskiyi alıp yeniliyor… Fantastik türde taze bir açılım.” Foundation
“Bu kitabı gerçekten, gerçekten çok beğendim… Sapkowski’nin dünyasındaki hiçbir karakter siyah-beyaz değil. Geralt ve canavarlar dâhil herkes grinin bir tonu.” The Deckled Edge
“Dünyadan bıkmışlığı ve sayısız savaşta geliştirilmiş güçleri, Geralt’ı böylesine ilginç bir karakter yapıyor.” Edge
 “Sapkowski’nin Witcher evreni, modern fantastik edebiyat dünyasının en detaylılarından biridir ve birçok yenilikçi fikir sunar. Karmaşık karakter ilişkileri bu dünyayı daha da zenginleştirir… Fantastik edebiyat hayranlarının el üstünde tutacağı bir seri.” B&N
“Okuduğum en iyi ve en ilginç fantastik edebiyat serilerinden biri. Sapkowski hiç kimseye benzemeyen bir tasarımcı.” Nerds of a Feather
“Sapkowski’nin romanı, karmaşık bir büyü gibi; fantastik malzemeler, entelektüel diskur ve ince bir mizahın karışımı.” Time
 “Artık eskimiş bir türde yeni bir soluk. Sakın kaçırmayın.” Dreamwatch
“Sapkowski’nin müthiş üslubu, sansasyonel olaylar ve ilgi çekici bir atmosfer yaratmadaki bulunmaz yeteneği, gerilimi ve mizahı usta bir harmanda birleştirebilmesi onu eşsiz kılıyor.” Polityka
“Sapkowski ilginç ve olağanüstü derinlikte karakterler yaratmakta usta. Son Dilek melankoli ve mizah dolu bir roman.” The Wertzone
“Polonyalı yazar Andrzej Sapkowski’nin karakter bazlı muhteşem yazılmış eseri türünün en önde gelen romanlarından.” The Specusphere
 “Tanıdık hikâyelerin böyle farklı ele alınması çok sevindirici. Son Dilek’in çoğu bir peri masalı gibi.” SFX
“Doğu Avrupa folkloru ve efsaneleri ile güzel prensesler ve huysuz şeytanlar bir arada. Son Dilek’te hiçbir şey göründüğü gibi değil. Başladığınız zaman bırakamayacaksınız.” Waterstones


YAZAR: ANDRZEJ SAPKOWSKİ

ÇEVİREN: REGAİP MİNARECİ

YAYINEVİ: PEGASUS YAYINLARI

SAYFA: 399

YORUM:     Herkese merhabalar bugün size oldukça popüler bir seriyle geldim. Öyle ki bu serinin dizisi, oyunu ve çeşitli hobi eşyaları mevcut. Çok uzun zamandır fantastik bir eser okumuyordum. Fantastik eser olarak en son "Rüzgarın Adı" kitabını okumuştum ve uzun bir aradan sonra "Witcher" serisinin ilk kitabı "Son Dilek" ile fantastik okumalarına tekrar döndüm. Bu kitap yurt dışında 0.5 gibi yani ilk kitap olarak görülmüyor çünkü kitap çeşitli öykülerden oluşmakta. Rivyalı Geralt kendi dünyasında çeşitli maceralara çıkıyor ve bu maceralarla dünyaya ufak bir giriş yapıyoruz. Bu öykülerde kahramanımızın sevdiği dostları ve sevgilisiyle tanışma öyküleri de bulunduğu için önemli. 

    İkinci kitap 0.75 ve artık son olarak 3. kitap birinci kitap gibi algılanıyor ve asıl olaylar 3. kitapta başlıyor. Ara ara okuyarak 3. kitaba geçmek istiyorum. Kitap öykülerden oluştuğu için bütünleşik bir konu yok. Bu sebepten kitaptan çok söz edemeyeceğim. Fakat kitap eğlenceli ve benim için çerezlik bir kitaptı okurken zorlanmadım ve dinlenerek okudum. Fantastik severler bir göz atın derim. 

PUAN: 3.7