GODOT'YU BEKLERKEN KİTAP YORUMU:
ARKA KAPAK:
Godot'yu Beklerken 1948 yılında Fransızca olarak yazıldı ve 1953'te Paris'te sahneye kondu. Zamanla ülke çapında bir ün kazandı. 1954 yılında Beckett tarafından bazı değişikliklerle ingilizceye çevrildi ve başka ülkelerde de sahnelenmeye başladı.
Avangard olarak nitelenmesine karşın hızla klasikleşti. Oyunun varoluş sancıları çeken kahramanları, yolları kesiştiğinde birbirleriyle iletişim kurmaya çalışırlar. Her gün yinelenen bu ritüelde bellek işlevinin yerine getiremeyince de gerçekliğin kesinliğinden uzaklaşmaya başlarlar.Kimilerine göre tüm zamanların en iyi olan bu oyun, 21. yüzyılda da kafamızda soru işaretleri bırakmaya devam ediyor.
YAZAR: SAMUEL BECKETT
ÇEVİREN: UĞUR ÜN - TARIK GÜNERSEL
YAYINEVİ: KABALCI YAYINLARI
SAYFA SAYISI: 124
YORUM: Godot'yu beklerken Beckett'ın unutulmaz tiyatro oyunu. Bu oyun bir çok açıdan önemli sanat, felsefe ve bir çok başka alan bu metin üzerinden çalışmalarını sürdürüyor. Beckett bu oyunun da bir çok şeyi eleştiriyor. İnsanı ve insanın medet umma alışkanlığını, bir yere bağlanmayı, zaman algımız gibi daha nicelerini.
Oyunumuzda iki arkadaş var Estagon ve Vlademır bu iki arkadaş bir ağacın altında Godot'yu bekliyorlar ve bu bekleyişin nelere neden olduğu, Godot'un kim olduğu kitabın sonunda okura bir şok etkisi yapıyor tabi ki anlayabilen için. Bu iki arkadaş zamanın başlangıcından beri beraberler fakat zaman algıları olmadığı için kendilerinden başka hiç bir şeyi hatırlamıyorlar bu da bize bu iki arkadaşın aslında tek bir kişinin iki ayrı yönü olduğunu düşündürüyor. Kitap çok boyutlu ve bir çok açıdan incelenmeli.
Kitabı edinmek oldukça zor, ben kitabı bir kütüphaneden aldım. Bu kitaba ulaşırsanız kesinlikle okumanızı öneririm. Bekleme ve değer bilme olgusu çok değişik hisler uyandırıyor bizlerde. Şimdilik bu kadar herkese iyi okumalar dilerim.
PUAN: 4.5