function goClicked() { $('#yunero').empty().append(' loading ...'); youTubeURL=$('#youTubeUrl').val(); loadYunero(); }

28 Ekim 2023 Cumartesi


 ESİR ŞEHRİN MAHPUSU KİTAP YORUMU: 

ARKA KAPAK: “Büyük tarih romanları, bizi milletimizin ve toplumumuzun gelişmesindeki belli çatışma çağlarının doğrularında ve gerçeklerinde yeniden yaşatma gücünü taşıyan eserlerdir.”


İnsanın esareti ve toplumun esareti birbiriyle bağlantılı, birbirinin sebep ve sonucu sayılan haller midir?

“Esir Şehir” üçlemesinde Kemal Tahir, kurucu unsur olarak tarihî malzemeleri ve insan doğasına dair şaşırtıcı doğruluktaki gözlemlerini kullanır. Tarih nehrinin yoğun, hareketli ve gerilimi yüksek sularında yol alırken bireysel gerçekliği toplumsal gerçekliğe feda etmeksizin gündelik hayatın temel dinamiklerini soyutlar. Bu soyutlama, onu sıradan insanın ya da kahramanın, bir mahpusun ya da kent soylu asilzadenin ahlaki sefalet ve asalete aynı mesafede durduğu tedirgin edici bir ara yere sıçratır.

“Esir Şehir” üçlemesinin ikinci kitabı Esir Şehrin Mahpusu, Kemal Tahir’in “dar yer” dediği hapishanede geçer. İşgal altındaki şehrin mahpusları; esaretin bütün eziciliğini yaşamış, hürriyet duygusuyla kalbi burulan bu insanlar, dışarıdaki işgal ve esaret atmosferini anlamak için adeta birer laboratuvar görevi görürler.

YAZAR: KEMAL TAHİR

YAYINEVİ: KETEBE YAYINLARI

SAYFA: 356

YORUM: Herkese merhaba bugün Esir Şehir üçlemesinin ikinci kitabını konuşmak için geldim. İl kitabı çok severek okumuştum, ikinci ciltte çok güzeldi fakat ilk romana göre daha durağan ve yavaş ilerliyor hapse giren Kamil Bey mahpusluk zamanlarında karşılaştığı insanları ve o dönemin panoramasını sunuyor bizlere. Hapiste yatan naif birinin çekeceği zorluklar çok güzel anlatılmış. Bir yandan da mahpuslar Anadolu direnişi hakkında bilgi almak için çabalıyorlar. İçeride Kuva-yi Milliye tarafında olan mahpus askerler olduğu gibi padişah yanlıları da oldukça çok bunların yaşadığı çatışmalarda güzel bir şekilde anlatılmış. 

Ben seriyi çok severek okuyorum, Kemal Tahir bir tarihçi gibi ince ince işlemiş romanlarını. Son cildi de çok gecikmeden okumak istiyorum.... 

PUAN:  3.9 

13 Ekim 2023 Cuma

BADEM KİTAP YORUMU :

 


ARKA KAPAK YAZISI :  Yunjae başkalarının duygularını anlayabilmekte zorlanan, aleksitimi adlı hastalığa sahip eşsiz bir karakterdir. Diğer kişilerin sözlerini ve eylemlerini anlayamayan, korku ya da öfke hissedemeyen Yunjae, normal bir hayat sürebilmek için annesinin ve ninesinin yardımlarıyla evde duygusallık eğitimleri alır. Dünyayı sadece olduğu hâliyle görebilen Yunjae, kendi doğum gününde trajik bir biçimde ailesini kaybeder ve dünyada bir başına kalır.

 Ancak her şeyi kaybettiğinizi düşündüğünüz anda karşınıza yeni birileri çıkıverir. Karanlık yaraları olan Gon, duyarlı ve anlayışlı Dora ve Yunjae’ye yardım etmek isteyen Doktor Shim… Yunjae ve onların arasında yaşananlar, aslında başkalarının duygularını anlamanın ne kadar zor olduğunu ancak bir o kadar da değerli olduğunu farketmemizi sağlıyor.



YAZAR : Won- pyung Sohn

ÇEVİRMEN : Tayfun Kartav

YAYINEVİ : Eta Yayınevi 

SAYFA SAYISI : 252

YORUM : Herkese merhaba :) Size konusu oldukça ilginç olan bir kitaptan bahsetmeye geldim. Daha önce Kore edebiyatından birçok kitap okudum.  Bu kitaplar eski dönemlerde geçen karanlık kitaplardı.  Hepsini beğenerek okusamda aslında bu kadar karanlık kitaplar okumaktan çok da keyif olamıyorum. Empati duygusu beni zorluyor bu tür kitaplarda. Bademin de arka kapak yazısı ve ön sözü peki iç açıcı değil aslında ama dediğim gibi konusu çok ilginç ve eski dönemlerde geçen bir kitap değil. İlk defa bir yakın dönem kore edebiyatı kitabı okumuş oldum. Kitabın ilerleyişi çok akıcı. İlk bölümleri daha heyecanlı ilerliyor ve sonasında duruluyor  kitap. Zaten kısa ve öz bir kitap. İnsan duygularının varlığınında yokluğunun da yol açabileceği şeyleri çok güzel anlatmış.

Arka kapak yazısında kitabın konusu çok güzel anlatılmış. Zaten kısa bir kitap spolier vermek hiç istemiyorum ama girişte yazan bir bölümü sizinle paylaşmak istiyorum.

Ben de bir badem var. Sizde de var. Üzerinde en çok titrediklerinizde ya da en çok lanet ettiklerinizde de var. Fakat hiç kimse bunu hissedemez. Yalnızca bunun varlığı bilinir o kadar. Bu hikaye kısaca, bir ucubenin başka bir ucube ile tanışması ile ilgili. İşte o ucubelerden biri benim.

Benim kesinlikle tavsiye edebileceğim bir kitaptı. Yakın bir zamanda geçen ve konusu bu kadar ilginç ve anlamlı olan bir kitap okuduğum için mutluyum. Okuyacak okurlara şimdiden iyi okumalar dilerim. 💗


4 Ekim 2023 Çarşamba


 YEDİNCİ GÜN KİTAP YORUMU: 

ARKA KAPAK: Çizgilerin kürelere, zamanın sonsuzluğa, sonsuzlukların da hayâllere dönüştüğü bir hikâyedir bu. Sıradan insanların sıra dışılığı, bilinen hikâyelerin düşlere dönüşümü, zaafların asîlleşmesi, erdemlerin ardındaki günâhkârlık tüm içtenliğiyle akacak zihinlere. İnsan olmanın en zayıf ve en yüce yanları, bir hikâyenin dokunuşuyla bir kez daha bilinebilir olacak. İhsan Oktay Anar, bu yeni düşüyle sizleri bir kez daha şaşırtacak. Çizgilerde değil kürelerde gezinecek, bilinen zamanların bilinmeyen anlarına yolculuk edeceksiniz. Alışık olmadığınız bu dünyanın kapısından girdiğinizde âşinalık hissedecek, sadeliğin ihtişâmına teslim olmanın rahatlığıyla kendinizi akışta yolculuk ederken bulacaksınız.


YAZAR: İHSAN OKTAY ANAR

YAYINEVİ: İLETİŞİM YAYINLARI

SAYFA: 240 

YORUM: Herkese merhaba bugün size İhsan Oktay Anar'ın Yedinci Gün kitabını anlatmaya geldim. Ben İhsan Oktay Anar'ı çok seviyorum. Hayal gücü ve yazdıklarıyla gönlümde ayrı bir yeri var. Bu kitabıyla beraber 7 kitabını okumuş bulunuyorum. Elimde olan Efrasiyab'ın Hikayeleri'ni de kısa sürede okuyarak yazarın külliyatını tamamlamak istiyorum. Öncelikle şunu söylemek isterim Anar'ın beni en zorlayan kitabı Yedinci Gün oldu. Bu kitap nedense bana diğer tüm kitaplarından daha zor geldi. Tavsiyem Tiamat ve Yedinci Gün ile yazara başlamayın. Diğer kitaplarıyla başlayarak yazara daha güzel bir giriş yapmanızı tavsiye ederim.

Yedinci Gün Osmanlı'nın son dönemleri ve Cumhuriyetin ilk yılları arasında gecen bir roman. İçerisinde çok fazla karakter var ve karakterlerin geçişlerini akılda tutmak biraz zor, tabii çok da keyifli. Kitabın içerisinde Galiz Kahraman kitabının  kahramanı İdris Amil'de var. Daha doğrusu İdris Amil ilk olarak Yedinci Gün kitabında bizleri karşılıyor ve Galiz Kahraman'da tam olarak onun hikayesini okuyoruz. Birbirine tamamen bağlantılı olmasa da biraz temas ettiğini söylemeliyim. İlk olarak Yedinci Gün'ü okuyup daha sonra Galiz Kahraman'ı okumanızı öneriyorum... 

Anar'ın kitaplarının en zor yanı anlatması çok zor olmaları. Çünkü çok hızlı değişen ve gelişen olaylar biranda kafanızda bütünlük kazanmıyor.  Bu yüzden sizlere kitabın içeriğinden çok bahsetmeyeceğim. Okuduğunuza pişman olmayacağınız, zor olduğu kadar keyifli bir kitap. Tavsiyemdir, bir başka kitapta görüşmek üzere... 


PUAN: 3.9