ARKA KAPAK YAZISI : O'nun adı Deniz...
Hırçınlığına ortak olduğu bir başka denizin sahillerinde gelmiş dünyaya. Karası bol bir şehrin isi, dumanı sarmış her yanını. Kulaklarında maden göçüğü, soluğu kömür karası. O'nun adı Deniz...
İliğine kadar biliyor yalnızlığı. Duvar gibi çaresizliği... Gidenleri, yitirilenleri... Ama sevmeyi de biliyor. Sevilmeyi...
Çünkü O'nun adı Deniz... Anneanneden miras kalan ismin ilk üç harfini kabulleniyor sadece. Asiye, asileşiyor... Özgürlük, kanat... Özgürlük, ufuk...
BenDenİz, yaşamla savaşı, savaşı barıştırmayı, hayatın sevgide karar kılan 'kabul makamı'nı anlatıyor.
Rengârenk bir gülümsemeyi, gökkuşağına nispet olsun diye tepemize dikiyor.
Ve Gökkuşağının sonundaki altını aramaya çağırıyor, hâlden anlayanı…
YAZAR : Hafize ŞENTÜRK SUALP
YAYINEVİ : Sapiens Yayınları
SAYFA SAYISI : 330
YORUM : Herkese merhabalar :) Size Bendeniz kitabından bahsetmeye geldim. Hemen konusundan bahsedeyim sonrasında da görüşlerimi sizinle paylaşacağım.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki Ben Deniz gerçek olay ve kişilerden ilham alınarak yazılmış bir kurgu romanı. Baş karakterimiz Asiye Deniz. İlk ismini daha Deniz doğmadan önce vefat eden anneeannesinden almış. Küçüklüğü baskı altında geçen Deniz'in küçüklükten kalma birçok yarası var. Sarılmak nedir bilmeden büyümüş. Zonguldak'ta tutucu bir ailede büyüyen Deniz yalnız ve sessiz sakin bir çocukluk geçirmiş. Kırtasiyeye bile tek başına gidemezmiş. Üniversite çağına gelen Deniz babası Selim Bey'i bir şekilde ikna etmiş ve Ankara'ya üniversite okumaya gelmiş. Ankara'da arkadaşlarıyla bir ev tutan Deniz ilk defa ailesinden uzak bir hayat yaşamaya başlamış ve Selçuk ile tanışmış.Üniversite bittikten sonra memleketine dönmek istemeyen baş karakterimiz sevgilisi Selçuk ile bir iş görüşmesinde Mehmet Bey ile tanışmış ve o an hayatında hiç hissetmediği duygular yeşermiş kalbinde. İşte bu olayla birlikte Deniz'in kendini bulma ve güçlü bir kadın olma amacının gerçekleştirmeye çalışırken ki başına gelenleri okuyoruz kitapta.
Denizin tek derdi bulunduğu kafesten nasıl olursa olsun çıkmak. Hayat onu, bu kafesten çıkmak için bir erkeğin ellerine bırakıyor ve denizde özgürlüğüne kavuşmak için bu fırsatı kullanmak istiyor. Onun için evlenmek bir kaçış yolu. Özgürlük savaşı verirken bu savaşa bir hatayla başlamış Deniz. Özgürlüğün Selçukla yapacağı evlilikle geleceğini sanmış. Sonrasında istediği hayatın bu olmadığını anlamış ve çok büyük bir cesaretle yaşamak istediği hayat için büyük adımlar atmış fakat bunları yaparken hiç ailesinin kalbini kırmamış. Onca baskı onca kalp kıran şeye rağmen Deniz hem istediği hayatı yaşamak için çabalamış hem de ailesinden bir an olsun vazgeçmemiş. Bu serüvende çok şey gelmiş başına ama pes etmemiş.
Açıkçası Deniz karakterine hayran kaldım. Çocukluğunda yaşadıkları, kalbine kazınan acılar ne kadar her seferinde onun önüne taş koysa da onun cesaretle ve yılmadan istediği kadına dönüşme arzusundan vazgeçmemesi çok hoşuma gitti. Ben hep her güzel kalpli insanın, bize verilen bu tek hayatta istediği gibi, gönlünce yaşaması gerektiğini savunurum. Yaptığı hiç bir şey için kimseye hesap vermeden içinden geldiği gibi yaşamalı, içinden geldiği gibi giyinip davranmalı. Çünkü yaşadığımız bir günün bile tekrarı yok. Bu yaşayacağımız tek ömrün sonunda aklımızda bir pişmanlık, yaşanamamışlık kalmaması en önemlisi bana göre. Deniz'de de bunu gördüm. Yer yer kendimden de çok şey bulduğum bir kitaptı. Öyle akıcıydı ki kitabın başına oturduğumda zor bıraktım okumayı. Böyle gerçekler üzerine kurgulanan kitapları siz de seviyorsanız okumanızı tavsiye ederim.Ben çok beğendim. Şimdiden iyi okumalar dilerim. Hoşça kalın.
PUANIM : 5.0
💓 Evlenmek üzere olan bir kızın mutluluktan gözlerinin görmeyeceği her şeyi Deniz tüm detaylarıyla görüyordu. İçini kabartan tek heyecan, özgürlüğe giden yolda hızla ilerliyor olmasıydı. Bu gerçekliği fark ettiğinde içinde beliren ince sızıyı anında susturdu.
💓 Bazen fırtınaları fırsat bilip bünyemdeki atıkları kıyıya bıraktım. Bazen kendimi uçsuz bucaksız okyonus sandım, bazen bir kaşık su. Bu fırtınaların haberci olduğunu nereden bilebilirdim?
💓 Büyüdüm. Bedenimle birlikte korkularım da büyüdü. Hava kararmadan eve dönememekten, bir erkeği beğenmekten, yüksek sesle kahkaha atmaktan, cehennemde yanmaktan ve daha birçok şeyden ölesiye korktum ben.
💓 Deniz'in kanatları vardı artık. Özgürlüğe uçmak için kullanacağı bu kanatları Selçuk'tan hediye almıştı.
💓 Kalbi bir organ olmaktan çok daha fazlası olduğunu, çırpınarak fısıldamıştı Deniz'e.
💓 Özgürlük... Hayatın her döneminde anlamını değiştiren bir sözcük.
💓 Hayat böyle bir şeydi. Çocukluğumuz, büyüdüğümüzde yaşamak istediğimiz hayatın hayalleri ve gizemiyle, yetişkinliğimiz ise çocukluğumuza duyulan özlem ve saflığın arayışı ile dolu olurdu.