function goClicked() { $('#yunero').empty().append(' loading ...'); youTubeURL=$('#youTubeUrl').val(); loadYunero(); }

17 Mart 2021 Çarşamba


 GÜÇ İSTENCİ KİTAP YORUMU: 


ARKA KAPAK: Bu kitabın arka planında karşı karşıya kaldığınız düşünce tek başına kasvetli ve nahoştur: Bugüne kadar billinen hiçbir pesimizm türü, bu dereceye kadar kötü niyete ulaşamamıştır. Burada gerçek ve görünürdeki dünyanın antitezi eksiktir: Sadece tek bir dünya vardır ve bu dünya sahte, zalim, çelişkili, baştan çıkarıcı ve anlamsızdır. Yalanların yaşamak için gerekli olması, varoluş karakterinin korkunç ve kuşkulu bir parçasıdır.

YAZAR: NİETZSCHE

ÇEVİREN: NİLÜFER EPÇELİ

YAYINEVİ: SAY YAYINLARI

SAYFA: 671

YORUM:  Herkese merhaba bugün size Nietzsche'nin son eseri olan "Güç İstenci" ile geldim. Bu kitabın tahrip edildiği ve Nietzsche'nin kız kardeşi tarafından çarpıtıldığı düşünülmektedir.  Nietzsche 1889 yılında fenalaştığında  kitaptaki notların çoğunu yazmıştı ve hasta iken de bunlara eklemeler yaptığı biliniyor. Say yayınlarının bakısında kitabın en arkasında Nietzsche'nin el yazması notlarının fotokopisi de mevcut. 

Bu kitabın tahrip edildiği, Nazilere yakın olan Nietzsche'nin kız kardeşinin abisinin ününü kullanarak Nazi sempatizanlığı yaptığı biliniyor. Eğer Nietzsche felsefesine hakimseniz kitaptaki tahribatı az çok görebiliyorsunuz. Kitabı Nietzsche'ye başlama kitabı olarak sakın okumayın. Bu kitabı Nietzsche okumalarınızın sonuna saklamanız tavsiyemdir.

PUAN: 3.7
 

14 Mart 2021 Pazar

YILDIZLARI YENİDEN YAKMANIN VAKTİ GELDİ KİTAP YORUMU :

 


ARKA KAPAK YAZISI:

 “Yorulduğun zaman dinlenmeyi öğren, pes etmeyi değil.” –Muhammed Ali


Bir anne ve iki kızı… Hayat etraflarında dönüp dururken onları boşlukta savuruyor.


Bekâr anne Anna o kadar çok çalışıyor ki çocuklarını sadece kahvaltıda görebiliyor. Buna rağmen ödeyemediği borçlar yüzünden kapısına dayanmış bir de icra memuru var… Fakat bir gün, karanlığın en koyu köşesinde bir ışık peyda oluveriyor. Karşısına çıkan bu fırsatla ya borçlarını ödeyip zor bela sürdürdüğü hayatına devam edecek ya da ipleri eline alıp “yıldızları yeniden yakacak”!


Kızlarına gelince… Chloé, annesi için hayallerinden vazgeçmiş, içindeki boşluğu erkeklerle doldurmaya çalışan bir genç kadın. Ne kadar çabalarsa çabalasın o boşluk dolmuyor. Belki de artık yaşamına başka bir yerden bakmalı.


On iki yaşındaki Lily ise insanları pek sevmiyor ama hayvanlarla arası oldukça iyi. Farelerin batan gemiyi ilk terk edenler olduğunu duyduğunda, çok sevdiği faresine babasının ismini verdi. Faresini seviyor, babasını sevmiyor.


Şimdi bu anne ve iki kızı için yeniden aile olma zamanı. Karavanlarıyla yapacakları bu yolculuk onları sadece kuzeyin büyüleyici toprakları ve doğasına değil, birbirlerinin hayatına da ulaştıracak; bu kez hiç kopmamacasına…


Fransa’da Bestseller


Fransa’nın en çok okunan 10 yazarından biri olan Virginie Grimaldi’nin kaleminden…


YAZAR :  Virginie GRIMALDI  

ÇEVİREN :Gülşah ERCENK

YAYINEVİ : Yan Pasaj Yayınevi

SAYFA SAYISI : 336 

YORUM : Herkese merhaba size keyifle okuduğum bir kitaptan bahsetmeye geldim. Arka kapak yazısı okuduğumda oldukça ilgimi çekmişti ama ben biraz daha hüzünlü bir kitap zannetmiştim. O yüzden biraz okumaya çekinsem de daha başlar başlamaz düşündüğüm gibi bir kitap olmadığını fark ettim. Hemen kısaca bir konusundan bahsedeyim.


 Kitap, bir anne ve iki kızının çıktıkları karavan yolculuğunda hem kendi iç dünyalarına hem de birbirlerinin iç dünyalarına yaptıkları yolculuğu konu alıyor. Anna, eşinden boşanmış on iki ve on yedi yaşlarındaki kızlarını büyüten yalnız bir anne. Kendi annesini küçük yaşta kaybeden Anna kızlarını çok büyük bir şefkatle seviyor ve küçüklüğünden beri tek hayali kendi sıcak yuvasını kurup çocuklarını sevgiyle büyütmek. Boşanmadan önceye kadar da bu hayalini gerçekleştiren Anna, boşanmasıyla birlikte çok zor bir hayat yaşamaya başlıyor. Geç saatlere kadar çalışıp çocuklarına bakmaya çalışan Anna hayat şartlarından dolayı çocuklarından uzak kalıyor. Kendi dünyaları olan ve o dünyalarda pek de mutlu olmayan iki kardeş birbirleriyle pek iyi anlaşamıyor. Özlerinde çok tatlı olan bu kızlar hayatlarının zor geçen dönemlerindeyken ve anneleri de işten çıkarılmak üzereyken, Anna bir karar veriyor ve hem aralarındaki ilişkiyi düzeltmek hem de çocuklarını düşmekte oldukları girdaptan kurtarmak için onları elindeki bütün parayla bir karavan yolculuğuna çıkarıyor.


Bu karavan yolculuğunda birçok sır ortaya çıkıyor ve hayatlarını etkileyecek çok şey yaşanıyor. Bunların yanı sıra bu yolculuk sayesinde biz de bir çok yer gezmiş oluyoruz. Onlar gezdikçe gittikleri yerleri ben de takip ettim. Bu da evden çıkmadığımız şu günlerde bana oldukça iyi geldi. Anna ve kızlarının kendilerine has o kadar güzel karakteristik özellikleri var ki okurken çok eğlendim. Kitap günlükler şeklinde ilerliyor. Özellikle küçük kız olan Lily'nin günlüklerinde çok güldüm. Üç karakterde de kendimi bulduğum karakter özellikleri vardı. Bu yüzden üçünü de kendime çok yakın hissettim ve kitap hiç bitsin istemedim. Çok akıcı bir kitaptı. Günlük tarzı kitap okumayı seven okurlara rahatlıkla tavsiye ederim. Okuyacak olanlara şimdiden iyi okumlar dilerim. 

 Hoşça kalın.

Aşk için Yaşa çıkartması # 10686566


"Bazen, kaçınılmaz olarak ortak bir yöne doğru giden bir otobüste olduğumuz hissine kapılıyorum. Bazen buluşuyoruz, bazen ayrılıyoruz, bazen birlikte yol alıyoruz. Bazıları son durağa varmadan iniyorlar; otobüsü yavaşlatmak, birkaç saniye olsun durdurmak mümkün değil, tek yapabileceğimiz kendimizi içinde mümkün olduğunca iyi hissetmek."

"Ben hayatım boyunca ölümden korktum. Hala çok korkuyorum, ama bundan böyle eşim olmadan yaşamak, beni ölümden de çok korkutuyor."

"Sürprizleri hiç sevmem, her şeyi önceden öngörüp planlamam gerekir. Bilinmeyenler beni endişelendirir, kontrolümü kaybedince paniğe kapılırım. Kendime güvenli bir yaşam alanı yarattım; daima aynı yerlere gidiyor, aynı insanları görüyor ve aynı yollardan geçiyorum. Bu alanın dışında kalan her şeyi sistematik olarak reddediyorum."

"İnsan acıya o kadar alışıyor ki bir süre sonra o, kendinden bir parçaya dönüşüyor. Sonra bir gün bir bakıyoruz ki kaybolmuş, yerini birkaç yara izine ve güzel anılara bırakıp gitmiş."