function goClicked() { $('#yunero').empty().append(' loading ...'); youTubeURL=$('#youTubeUrl').val(); loadYunero(); }

30 Aralık 2019 Pazartesi

AŞKIN METAFİZİĞİ KİTAP YORUMU: 

ARAKA KAPAK: Arthur Schopenhauer, Aşkın Metafiziği’nde sevgi ve aşkın oluşumunu, insan ilişkile­ri içindeki görünürlüğünü ve işlevlerini kendi özgün felsefesi içinde inceliyor. Aşkın Metafiziği’ne Schopenhauer’ın seçme metinleri ve kitabın çevirmeni Selahattin Hilav’ın Schopenhauer’ın felsefesine dair incelikli değerlendirmesi eşlik ediyor.
“…hayatın gürültü patırtısına göz atacak olursak, bütün insanların, yaşamanın ge­rekleri ve zavallılıkları ile uğraştıklarını, bütün güçleriyle bu yaşamanın bitmek tükenmek bilmeyen gereksinimlerini gidermeye ve çeşitli acılarını uzaklaştırmaya çalıştıklarını ve buna karşılık, bu acı çeken varlığı daha bir süre devam ettirmekten başka bir şeyi ummaya bile kalkışmadıklarını görürüz. Bununla birlikte, bu gürültü patırtının içinde âşıkların, istek dolu bakışlarla birbirlerini süzdüklerini de görürüz. Peki, bu bakışlar niçin gizli, ürkek ve kaçamaktır? Çünkü âşıklar, bütün bu yoksun­luğu ve düşkünlüğü sürdürmek isteyen hainlerdir; onlar olmasa, yoksunluk ve düş­künlük sona erer. Âşıkların boşa çıkarmak istediği, tıpkı kendilerinden öncekilerin çıkardığı bu sona eriştir işte!”
YAZAR: ARTUR SCHOPENHAUER
ÇEVİREN: SELAHATTİN HİLAV
   YAYINEVİ: YAPI KREDİ YAYINLARI
     SAYFA SAYISI: 79

YORUM: Herkese merhabalar yine bir felsefe kitabıyla geldim. Bu kitap kısa, öz fakat Schopenhauer hakkında çok fazla şey öğrenebileceğiniz bir kitap. Kadınlar ve ikili ilişkiler hakkında Schopenhauer neler düşünüyordu ?  Aşkın bir metafizik boyutu var mı? Schopenhauer'un bu kitaptaki düşünceleri özellikle kadınlar hakkında olan kısımlar daha sonra Nietzsche'yi de oldukça etkilemiş. Schopenhauer, kadın düşmeni olarak bilinir. Schopenhauer'un kadınlar hakkında ki düşüncelerini şekillendiren en önemli kişi annesi. Annesiyle arası oldukça kötü ve terk edilmenin verdiği üzüntüyle daha sonra Schopenhauer kadınlara olan tüm güvenini kaybediyor.
Bu kitabın, Schopenhauer'a başlamak için çok olduğunu düşünüyorum. Felsefeyle ilgilenen herkesin bu kitabı okuması gerektiği aşikar. Meraklılarına duyurulur. Bir başka kitapta görüşmek üzere. Hoşçakalın. 

PUAN: 4.0

23 Aralık 2019 Pazartesi

POETİKA KİTAP YORUMU: 

ARKA KAPAK: Aristoteles, Antikçağ felsefesinin en önde gelen filozofudur. Benzer düzeyde bir felsefeye İlkçağda sadece Platon'un erişebildiği kabul edilir. Antikçağa damgasını vurmuş olan Aristoteles, pek çoklarına göre tüm çağların en büyük birkaç filozofundan birisidir. Bilim ve felsefede onun başarmış olduklarıyla rekabet etme ümidi besleyebilen insan sayısının bir elin parmaklarını geçmediği hemen herkes tarafından kabul edilir.

Aristoteles, mantık, doğabilimleri, metafizik, psikoloji, etik ve siyaset felsefesi gibi pek çok alanda eser vermiştir. "Aristoteles külliyatı" olarak geçen, özgün haliyle Grekçe 1462 sayfadan oluşan eserler bütünü, derslerinin, kendisi ya da öğrencileri tarafından tutulmuş notlarından oluşur.

Sanatı, taklidin taklidi olarak gören ve insanları hakikatten uzaklaştırdığı gerekçesiyle onu neredeyse felsefenin başdüşmanı ilan eden hocası Platon'un aksine, Aristoteles Poetika'sında şiirsel yaratımın doğası ve kaynağı, şiirin tabiat ve hakikatle ilişkisi, sanatın amacı ve işlevi konularını ele alır. Kitap, Platon'un sanata yönelik eleştirel meydan okumasına verilmiş köklü bir yanıt gibidir.

Aristoteles'in en önemli eserlerinden birisi olan Poetika, sadece şiire ve tiyatroya değil bütünüyle sanata ilgi duyan herkes için bir temel eser niteliğindedir.

YAZAR: ARİSTOTELES

ÇEVİREN: ARİ ÇOKONA - ÖMER AYGÜN

YAYINEVİ: İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI

SAYFA SAYISI: 114

YORUM: Herkese merhabalar yine bir felsefe kitabıyla geldim. Ben bu kitabım Aristoteles okumaya başlamak için çok ideal olduğunu düşünüyorum. Anlaması ve yorumlaması kolay fakat kitaba başlamadan önce bir kaç Yunan tragedyası okumak size anlama konusunda yardımcı olur. 

Kitapta Aristoteles,şiir sanatı, destan ve tragedya üzerine güzel bir inceleme yazmış. Bu kitap günümüze ne yazık ki yarım bir şekilde ulaşmış fakat kitapta emeği geçen insanlar sayesinde bir anlam kaybı mevcut değil. Kitabın devam olduğu düşünülmekte fakat elimizde ne yazık ki bu kitapta mevcut değil. 

Tragedya yazmanın incelikleri üzerine yazılan bu eser dönemin sosyolojik yapısını anlamak için de oldukça değerli bir eser. Meraklısına tavsiyemdir. Bir başka kitapta görüşmek üzere. 

PUAN: 4.0

20 Aralık 2019 Cuma

AHLAKIN SOYKÜTÜĞÜ ÜZERİNE KİTAP YORUMU: 

ARKA KAPAK :
Hınç duygusunu yakından incelemeyi düşünen psikologlara karşı söyleyeceğim şu: Bu bitki en iyi anarşist ve Yahudi düşmanları arasında açıyor, bir de gizli yerlerde çiçekleniyor hep, menekşe gibi, ama farklı bir kokuyla.
-Friedrich Nietzsche

YAZAR: FRİEDRİCH NİETZSCHE

ÇEVİREN: AHMET İNAM

YAYINEVİ: SAY YAYINLARI

SAYFA SAYISI: 182

YORUM: Herkese merhabalar Nietzsche'nin "Ahlakın Soykütüğü Üzerine" adlı kitabıyla geldim. Bu kitabı da kullanarak bir makale yazmam gerekiyordu ve bu vesileyle de kitabı okumuş oldum. Kitabı çok sevdim özellikle üçüncü bölüm olan Çileci ideal kısmı, doğu ve batı felsefelerinin birleştiği çok özel bir bölüm olmuş. Nietzsche, bu kitapta ahlakın toplumsal olamayacağını ve dinle bir ahlak dayatılamayacağını savunmakta. Kendi tezlerini ileri sürmekte. Nietzsche'nin ahlak anlayışını tam anlamı ile anlamak için bu kitabın kesinlikle okunması gerektiğini düşünüyorum. 

Bireysel ahlakın gelişmesi için nelerin yapılması gerektiği ve toplumsal bir ahlakın hiç bir şekilde dayatılamayacağı ve bunun insanın doğasına aykırı olduğunu anlatan Nietzsche, gerek şimdiye gerekse yaşadığı dönemlere lanet yağdırmakta. 

Nietzsche, gerçek bir aydın ve sanırım alman filozoflar arasında en özeli. Kendini bile acımasızca eleştirmekten asla geri durmuyor. İnsanların karanlık tüm yönlerini ve buna kendide dahil ederek korkusuzca eleştiriyor. Benim kitap hakkında düşüncelerim bu şekilde. Dili her felsefi metin gibi biraz ağır gelebilir ama kesinlikle pes etmeyin. Bir başak yorumda görüşmek üzere hoşçakalın. 

PUAN: 4.0

16 Aralık 2019 Pazartesi

FIRIN SALDIRISI KİTAP YORUMU: 


ARKA KAPAK: Haruki Murakami’den açlık ve suçun doğası üzerine tuhaf, gizemli ve yer yer komik bir suç öyküsü…
Karnımız açtı. Hayır, açlık demek yetmezdi buna. Sanki uzay boşluğunu yutmuştuk. 
Nereden çıkmıştı bu açlık hissi? Elbette yiyeceğimizin olmamasından. Neden yiyeceğimiz yoktu? Çünkü yiyecek karşılığında verecek değerli bir şeyimiz yoktu. Neden değerli bir şeyimiz yoktu? Sanırım hayal gücümüzün eksikliğinden kaynaklanıyordu değerli bir şeyimizin olmaması. Hayır, değil, belki de karnımızın aç olmasının nedeni, doğrudan hayal gücü eksikliğimizdi. 
Tanrı, Marx ve John Lennon, hepsi ölmüştü. Karnımız açtı ve bu yüzden suç işleyecektik. “Ben artık sapıtmak üzereyim” dedi arkadaşım. Durumumuzu azıcık sözcükle ancak bu kadar güzel anlatabilirdi.
YAZAR: HARUKİ MURAKAMİ
ÇEVİREN: ALİ VOLKAN ERDEMİR
YAYINEVİ: DOĞAN KİTAP
SAYFA: 76
YORUM: Herkese merhabalar. Bugün size Murakami'nin "Fırın saldırısı" kitabıyla geldim. Bu kitabı, beni dinlendirsin ve biraz nefes alayım diye kütüphaneden alıp okudum. Yazarın çok daha iyi kitaplarının olduğunu duydum ve biliyorum fakat biraz daha hacmi düşük bir kitapla yazara başlamak istedim. Kitapta, karnı çok aç olan iki genç erkek, nasıl karnımızı doyursak diye düşünürken bir fırına saldırıp soymaya karar verirler. Bu olaydan çok uzun süreler sonra bu soygunu yapan gençlerden biri evlenir, iş güç sahibidir ve karısıyla bir gece çok aç bir şekilde uyanırlar. Adam, karısına gençken yaptığı soygunu anlatır ve bir başak soygun için karısıyla planlar yapmaya başlar. Kitabın ana hatları aşağı yukarı böyle. Kitapta bir çok ironi ve gönderme vardı. Bu kısımlarda tebessüm etmeden geçemedim. Benim için dinlendirici ve keyifli bir okuma oldu. Umarım sizlerde seversiniz. Bir başka kitapta görüşmek üzere hoşçakalın. 
PUAN: 3.7

10 Aralık 2019 Salı

TUHAF KÜTÜPHANE KİTAP YORUMU :

ARKA KAPAK YAZISI :

 Neden bunlar benim başıma gelmek zorundaydı ki? Oysa tek yaptığım, kitap ödünç almak için kütüphaneye gelmekti. “O kadar da canını sıkma” dedi Koyun Adam, beni avutmak için.“Baksana Koyun Adam” dedim. “Neden o yaşlı adam benim beynimi yemek istiyor ki?” “Bilgiyle dolu beyin çok lezzetli olur çünkü. Yumuşacıktır. Aynı zamanda böyle topak topaktır.”

YAZAR : Haruki Murakami

ÇEVİREN : Ali Volkan Erdemir

YAYINEVİ : Doğan Kitap

YORUM :

 Herkese merhabalar. Tuhaf kütüphane Haruki Murakami'den okuduğum ilk kitaptı. Uzun süredir bir kitap okuma zorluğu yaşıyorum.Bu zorluk Aylak Adam'a başlamamla ortaya çıktı.  Üç kere kitabı yarım bırakıp tekrar başladım ve en sonunda pes ettim. Kütüphanede bu kitabı görünce okumak istedim hem kısa hemde, illüstrasyonlu bir kitap olduğu için, bu durumdan kurtulmama yardımcı olacağını düşündüm. Nitekim öyle de oldu diyebiliriz. Basit ama güzel bir hikayeydi.


  Ana karakterimiz bir çocuk ve bir gün kütüphaneye ödünç aldığı kitapları vermeye gidiyor. Kitaplarını verdikten sonra başka kitaplara da göz atmak istiyor ve oradaki görevli bodrum katına inip 107 numaralı odaya gitmesini söylüyor. Daha önce böyle bir yerin olduğundan habersiz olan çocuk o odaya giriyor ve böylelikle olaylar başlamış oluyor.

   Haruki Murakami okumayı çok istediğim bir yazardı. İlgimi çeken bir çok kitabı var aslında ama yazarı okumaya bu kitapla başlamış oldum. Doğru bir karar olduğundan pek emin değilim çünkü beklentim biraz fazlaydı sanırım. Ama yine de bu yazardan bir kitap okuduğum, bir başlangıç yaptığım için mutluyum. Eminim ki çok daha güzel kitapları vardır. En kısa zamanda onları da okuma niyetindeyim. Okuyacak olan okurlara şimdiden iyi okumalar dilerim :) Hoşça kalın ...


PUANIM : 3.5




8 Aralık 2019 Pazar

AKLIN YÖNETİMİ İÇİN KURALLAR KİTAP YORUMU: 
ARKA KAPAK :  1628 ve 1629 yılları arasında kaleme alınan ve Descartes'ın ilk büyük felsefi çalışması olarak kabul edilen Aklın Yönetimi İçin Kurallar kitabı, ünlü düşünürün ölümünden sonra derlenerek basılmıştır. Descartes, eserde yer alan kurallar vasıtasıyla, insanın aklına gelebilecek her türlü soruya bir yanıt vererek Yöntem Üzerine Konuşmalar (1637) eserine göndermede bulunur ve zihnin temel bütünlüğünü gözler önüne serme amacını taşır. Eserde yöntem, doğanın düzene konulması olarak sunulmakta ve zihnin temel işlemleri olan sezgi ile tümdengelime ışık tutulmaktadır. Bunun yanı sıra Descartes, düzenin ve ölçünün genel bilimi olarak "evrensel bilim" projesinden de söz eder ve bu projeyi yalnızca hesaplanabilen değil, tüm soruların yanıtı olarak görür.
YAZAR: DESCARTES

ÇEVİREN: ENGİN SUNAR

YAYINEVİ: SAY YAYINLARI

SAYFA: 117

YORUM: "Aklın Yönetimi İçin Kurallar", Descartes'in derlenerek basılan bir kitabı. 1628-29 yılları arasında bu kuralları yazdığı düşünülüyor. Kitapta toplam yirmi bir kural var ama bazıları eksik ve bazıları bulunamamış. 

Akılcı bir yöntem izlemek ve yanlış bilgiden kaçınmak için uyulması gereken kuralların başında matematik ve geometri geliyor. Akla giden en önemli yolun matematik olduğunu vurgulayan filozofun en büyük eksiği ise deney. Descartes yöntemlerine deneyi dahil etmemekte. 

Kitabın başında uzun uzadıya Descartes'in hayatı hakkında güzel bir yazı var bu kısmı kesinlikle okuyun derim. Descartese başlamak için doğru bir kitap olduğunu düşünüyorum bu kitaptan sonra "Yöntem Üzerine Konuşma" kitabını okuyacağım. 

Felsefe meraklılarına gönül rahatlığı ile tavsiye ederim. Okumayı düşünen herkese şimdiden iyi okumalar hoşça kalın.

PUAN:3.80