function goClicked() { $('#yunero').empty().append(' loading ...'); youTubeURL=$('#youTubeUrl').val(); loadYunero(); }

2 Şubat 2018 Cuma

SOFIE'NİN DÜNYASI KİTAP YORUMU


ARKA KAPAK YAZISI: 15. yaş günpünü kutlamaya hazırlanan Sofie, posta kutusunda, “Kimsin sen?” yazılı bir kağıt bulur. Bu soruyu, diğer sorular ve günümüze kadar uzanan bir felsefe kursu takip eder.
Kendine has kurgusu va şaşırtmacalarıyla, Jostein Gaarder, 15 yaş ve üstü gençlere sadece kuru bir felsefe tarihi sunmak değil, aynı zamanda hayatı anlamaya yönelik sorular sormanın yollarını açar.
Çağımız bölümünde şöyle diyor yazar:
“Bütün gerçek filozofların gözleri hep açık olmalı. Hiç beyaz karga görmemiş olsak da, aramayı sürdürmeliyiz. Günün birinde, benim gibi bir şüpheci bile daha önce inanmak istemediği bir olguyu kabul etmek zorunda kalabilir.
Bu olasılığın kapısını açık tutmasam, dogmatik biri olurdum. Gerçek bir filozof olmazdım o zaman.”

YAZAR: Jostein GAARDER

ÇEVİREN: Sabir Yücesoy

YAYINEVİ: Pan Yayınları

SAYFA SAYISI: 591

YORUM: Herkese merhabalar. Uzun bir aradan sonra yorum giriyorum. Gittiğim kurstan dolayı bu aralar çok az kitap okuyabiliyorum.Ben bu kitabı okurken Kerem üç kitap bitirdi :) Böyle bir zamanda (bana göre) bu kadar kalın ,bir kitaba başlamak doğru bir seçim olmasa da hiç pişman değilim.Çünkü kitabı çok uzun bir sürede bitirsem de, ne kitaptan koptum nede sıkıldım. Böyle güzel bir kitabı kütüphanemde daha fazla bekletmediğim için çok mutluyum.

  Şimdi gelelim kitaba. Kitabı bitirdiğimden beri bu kitabı size nasıl anlatsam da hem kitabın heyecanını kaçırmasam hemde ne kadar çok beğendiğimi anlatabilsem diye düşünüyorum. Ve sonuç olarak kitabın ayrıntısına girmeden kısaca konusundan bahsedip kendi yorumuma geçmeye karar verdim.

  Sofie'nin Dünyası, kitabın kapağında da yazdığı gibi felsefe üzerine bir roman. Kitapta aklımıza gelebilecek bütün felsefi konulardan ve filozoflardan bahsedilmiş kronolojik sıraya göre.Öncelikle "Felsefe nedir?" sorusuna cevap vermekle başlamış yazar ve sonrasında Doğa filozoflarından başlayıp günümüz filozoflarına kadar anlatmış. Fakat bunu yaparken diğer bir yandan muhteşem bir kurguyla Sofie'nin dünyasını anlatmış. Daha doğrusu bu dünya Sofie ve Hilde'nin dünyası.

 Bir gün Sofie posta kutusunda kendi adına bir zarf bulur. Hemen açıp bakar ve içinde sadece "Sen kimsin?" yazdığını görür.Bu zarfla birlikte Sofie'nin felsefe dersleri başlamış olur bu zarfların arkası kesilmez. Bir süre sonra bu zarfların arasına Hilde adlı bir kıza babasından gelen doğrum günü kartları da katılır. Sofie zamanla Hilde ile arasındaki benzerlikleri gördükçe çok şaşırır ve aklı karışır. Yakın zamanda 15. yaşlarına basacak olan Sofie ve Hilde'nin yaşadığı maceraları okuyoruz bu kitapta. Zaman geçtikçe işler çok daha karışır ve aklın almayacağı olaylar yaşanmaya başlar. Kitabın içinde kırmızı başlıklı kıza, kibritçi kıza ve bir çok masal kahramanına yer verilmiş. Bu kitap, tam  felsefe hakkında hiç bir bilgisi olmayan ve başlangıç yapmak isteyenler ya da bildiklerini bir sıraya koymak ve pekiştirmek isteyenlere göre bir kitap bence. Lisede felsefe konularından tiksinmeme neden olan derslerden dolayı o zamanlar çok uzaklaşsam da felsefeden, sonradan bunların etkisini atmaya başladığımda felsefi kitaplar okumaya başladım ama keşke ilk önce bu kitabı okusaymışım. Hiç sıkmadan bilgileri kurgu içinde vermesi mükemmeldi bana göre. Anlatılanlar bir çok yerde tekrar edilse de bu benim çok işime geldi, dediğim gibi  uzun aralarla okuduğum için her seferinde bir bilgi tazelemesi yaşadım. Zaman zaman filozoflardan bahsederken hah işte tam benim kafadanmış bu adam dediklerim de oldu. Dediklerine anlam veremediklerim de ama kitabı okuduğum sürece sanki felsefe dersini Sofie'yle birlikte bende alıyormuş gibi hissettim.

Kurguyla ilgili bir şey daha demek istiyorum. Kitap sizi öyle bir içine alıyor ki olanları siz yaşıyormuş gibi düşündürüyor . Neyin gerçek neyin sahte olduğuyla ilgili insanı hayrete düşürüyor. Kitabın gidişatı hiç tahmin etmediğim bir biçimde gittiği için hiç sıkılmadım kitaptan ve çok severek okudum. Bu kitabı hayatı sorgulamaya aklı erecek duruma gelmiş  her insan okumalı bence.

Tek eleştirim de kitabın sonundaki bazı olaylarla ilgili olacak .Bunları yazarken yazar olanların absürtlüğünü mü anlatmak istedi bilmiyorum ama. Hiç gereği olmayan bir cinsellik katmış sona yazar. Tek eleştirim bu bölümün gereksizliği o bölüm olmadan bitse daha tutarlı daha hoş bir sonuç bölümü olurdu bence ama belki anlatılmak isteneni anlamadığımdan bana böyle gelmiştir.

 Sonuç olarak bu kitabı gözüm kapalı tavsiye edebilirim herkese . Sizde benim gibi bu kitabı okumadan önce  kitap hakkında çok fazla bir ayrıntı öğrenmeden başlarsanız, daha çok zevk alır daha çok şaşırırsınız. O kadar kilit noktası var ki kitapta bunları daha önce bir yerde okuyup öyle başlasaydım bu kadar keyifle okuyamazdım muhtemelen. Şimdiden keyifli okumalar dilerim hoşça kalın.

PUANIM: 4.8

2 yorum:

  1. O kadar teşekkür ederim ki bugün size dua edip durucam ödevime çok yardımcı oldunuz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. rica ederim :) Yardımcı olmasına çok sevindim :)

      Sil