function goClicked() { $('#yunero').empty().append(' loading ...'); youTubeURL=$('#youTubeUrl').val(); loadYunero(); }

25 Temmuz 2023 Salı


 TİAMAT KİTAP YORUMU: 

ARKA KAPAK: "Başlangıçta her şey soğuk, boş ve anlamsızdı. Kutsal Rüzgâr sular üzerinde okşar gibi anaforlarla esiyor, güneş ve ayın, burçlar ve yıldızların henüz yaratılmadığı zifirî gecede, gözleri mucizevî bir dokunuşla açılmış halde bizzat kendini, yani

karanlığın yine ta kendisini gören kör tabiatı sanki teselli ediyordu.
Onun uyanıp cisimleşmiş hâli olan diğer çelik canavarın belirsiz silueti ise satıhtaki zayıf aydınlığın hemen altında âdeta kımıltısızdı.”

İhsan Oktay Anar’ın derin denizlerde kurduğu âlemde, o belirsiz, kımıltısız siluetin hem içinde hem dışında, olağanüstü bir hikâyede, hikâyeyiz.

YAZAR:  İHSAN OKTAY ANAR

YAYINEVİ: EVEREST YAYINLARI

SAYFA: 156

YORUM: Herkese merhaba bugün bir Anar kitabıyla geldim. Anar'ın  edebiyatımızdaki yerinin önemini edebiyatla ilgilenen herkes az çok biliyordur. Eserlerinin lezzeti ve üslubu o kadar farklı ki edebiyatta farklı bir soluk katıyor. Bizlere bilmediğimiz diyarlara, hayallerimizin ötesindeki dünyalara gitme fırsatı veriyor. Onun kalemiyle tanışıp hayran olmamak zor. 

Bugün son çıkan eseri olan Tiamat hakkında konuşacağız. Öncelikle bu bir  deniz romanı. Denizci terimlerinin bolca geçtiği, bir dünyada geziniyoruz. Bu sebepten üslup bazı okurlara zor gelebilir. Fakat ben Amat kitabının çok daha yoğun ve zor olduğu kanısındayım. Bununla beraber bence en güzel kitabı da Amat. Anar'a başlamak için yani ilk kitap olarak önermiyorum. Öncelikle Puslu Kıtalar Atlası, Suskunlar, gibi daha bilinen ve nispeten daha kolay olan eserleriyle başlamak daha doğru olacaktır. 

1915 yılında Girit açıklarında bir denizaltı olan Tahtelbahir ile amansız bir yolculuktayız. Denizcilerimiz bir kaç dakika önce büyük bir savaş gemisini batırdı ve karanlık sularda düşmandan uzaklaşırken terkedilmiş tekinsiz bir şilep görürler. Denizciler bu şilebi yağmalarlar ve karşımıza gizemli bir sandık, gizemli yedi adet mıh ve çokça saat çıkıyor.  Tüm bu nesnelerin alegorik anlamlarının olduğunu söylemeliyim. Kitap çok yüzeysel bir eser değil. Alt metindeki eleştiriler ve göndermeleri yakaladığınızda daha keyifli bir okuma gerçekleştirebilirsiniz. Bu gizemli sandık ve çivilerin denizcilerimizin başına korku dolu olaylar açmasını okuyoruz. Kitap oldukça kısa ve çok anlatarak okumayanların keyfini kaçırmak istemem. Şimdiden iyi okumalar. Bir başka eserde görüşmek üzere... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder