SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ KİTAP YORUMU:
ARKA KAPAK: Ahmet Hamdi Tanpınar’ın şiiri sembolist bir ifade üzerine kurulmuştur. Aynı anlatım tarzı romanlarına da zaman zaman sirayet eder. Ancak muhteva açısından metafizik eğilimleri ile estetik endişelerini şiire ayırdığı halde, sosyal temalar için nesri seçmiştir.
Romanları, zengin hayat hikayesinden taşarak Türkiye meselelerine kendine has yorumlar getirir. Medeniyet değiştirme girişimlerinin insanımızı soktuğu çıkmazları araştırırken yaptığı tahliller, insanımız ve toplum yapımız açısından dikkate değer hükümler taşır.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü toplumumuzun bu değişme süreci içindeki durumunu, fertten yola çıkarak topluma varan teknikle anlatıyor.
YAZAR: AHMET HAMDİ TANPINAR
YAYINEVİ: DERGAH YAYINLARI
SAYFA: 382
YORUM: Herkese merhaba bugün size çok uzun zamandır okumak istediğim bir kitapla geldim. Çok uzun seneler önce almıştım ve bir türlü okuma sırası bu güzel kitaba gelememişti. Her kitabın bir zamanı vardır bunu biliyorum. Benim için zamanı şimdiymiş. Biraz daha ilerleyen yaşlarımda okumam bence daha iyi oldu çünkü yazılan döneme ve insana dair düşüncelerimin çok daha olgunlaştığı bir dönemdeyim. Bu sayede yazarın anlatmak istediklerini biraz daha iyi anladığım kanısındayım. Benim için Tanpınar okumak hiç zor olmadı. Dil gayet akıcı ve güzeldi. Bazı eski kelimeler kullanılsa da bildiğim ve aşina olduğum kelimeler ağırlıkta olduğu için zorlanmadım. Türk edebiyatının en özgün metinlerinden birini okuduğumu daha kitaba başlar başlamaz anladım.
Bu kitapta biz Hayri İrdal'ın hayatını okuyoruz. Bir gün hatırat yazmak isteyen İrdal bizlere hayatını anlatıyor. Çok renkli ve yer yer komik geçen bir çocukluk dönemi yaşıyor. Benim kitapta en sevdiğim bölüm burasıydı. Daha sonra gençlik yıllarını ve hayatın ona getirdiği zorlukları okuyoruz. Yazar, Hayri İrdal'ın çocukluğunda ve gençliğinde yaşadığı mahalleyi anlatırken bizlere bir yurdum insanı profili çiziyor. İnsanların doğu ve batı arasında kalmışlığını o kadar iyi anlıyoruz ki!
İrdal'ın çocukluğu Osmanlı'nın son dönemlerine denk geliyor. Daha sonra artık Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla insanların birden modernleşme çabası ve batı özentiliği ele alınıyor. Burada doğunun geleneksel davranış modelleri eleştirilmiyor değil. Fakat batının getirdikleri ile yenileşmek isteyen insanlar bir yandan da geleneksel kodlarıyla yaşamaya devam ediyor bu da tabii bir trajedi yaratıyor.
İrdal çocukluğunda bir saatçide çalışmış, saatleri seviyor ve onların tamirinden de anlıyor. Ustası Nuri efendi tam bir zaman felsefesi yapıyor, saatçiden çok filozofa yakın bir kimse. Bu ustasından etkilenen Hayri İrdal ileride hocasından öğrendikleriyle hayatını değiştirecektir.
Hayri İrdal askerliğini yaptıktan sonra yoksulluk içinde yaşamaya başlar bu sırada bir hanımefendiyle evlenir ve iki evladı olur. İnsanlara muhtaç bir hayat sürerken maddi imkansızlıkların insanlara neler yaptıracağını okuyoruz. Yoksulluğa maruz kalan bir kimsenin kendi içinde yaşadığı çelişkiler çok iyi anlatılıyor. Daha sonra kahramanımız Halit Ayarcı ile tanışıyor ve hayatı değişiyor. Halit Ayarcı kitapta tam olarak şeytanın avukatlığını yapıyor. Olmayan işler yaratarak insanın ihtiyacı olmayan şeylere bağlılığını gösterirken bir yandan da insanların menfaat odaklı hareket ettiklerini Hayri İrdal'a gösteriyor. Beraber Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü kurduklarında Hayri İrdal'ın hayatı maddi olarak düzelse de çelişkilerden yıpranan bir ruh yaratıyor. Devamını okuyarak öğrenin derim. Çok güzel bir eser olduğunu vurgulayarak tavsiye ediyorum. Bir başka kitapta görüşmek üzere...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder