function goClicked() { $('#yunero').empty().append(' loading ...'); youTubeURL=$('#youTubeUrl').val(); loadYunero(); }

8 Mayıs 2018 Salı

 PRAG MEZARLIĞI KİTAP YORUMU : 

ARKA KAPAK YAZISI: 19. yüzyılda Paris: Komün Günleri; hançer darbeleri; absent dumanları arasında hazırlanan cinayetler; kanalizasyonda yatan cesetler; patlamalar; isyanlar; takma sakallar; sahte noterler; düzmece vasiyetler; satanist örgütler; kara ayinler; cinsellikle pek fazla ilgilenmeyen, hastalarının rüyalarına burnunu sokmamaya kararlı bir Doktor Froïde Torino, Palermo, Paris şehirlerinde dolaşan histerik bir satanist; iki kez ölen bir rahip; masonlara karşı entrikalar kuran Cizvitler; rahipleri kendi bağırsaklarıyla boğan masonlar; çarpık bacaklı raşitik bir Garibaldi; bir sahte belgenin Siyon Bilgelerinin Protokollerine dönüşmesi...

Umberto Eco, 2010 yılında İtalya'da yayımlanır yayımlanmaz çoksatarlar arasına giren romanı Prag Mezarlığı'nda, çok renkli, çok katmanlı, çok kişilikli bir dünya sunuyor bize. Hitler'in Yahudi soykırımının gerekçesini oluşturduğu iddia edilen Siyon Bilgelerinin Protokolleri'nin ortaya çıkışını ele alıyor bu eserde. Dönemin popüler macera romanlarından gazete yazılarına kadar çok sayıda kaynağın bir araya gelmesiyle oluşan protokollerin tarihçesini, o dönemin tefrika romanlarına uygun bir tarzda ve tabii ki her zamanki gibi engin tarih, edebiyat ve popüler kültür bilgisini konuşturarak romanlaştırıyor. Üstelik dönemin kaynaklarından seçilmiş uygun resimlerle. Okurları tam bir karnaval bekliyor!

YAZAR: UMBERTO ECO

ÇEVİREN: EREN YÜCESAN CENDEY

YAYINEVİ: DOĞAN KİTAP

SAYFA SAYISI: 493

YORUM: Hepinize merhabalar. Ben Eco okumaya "Gülün Adı" ile başladım çok da beğenerek okumuştum. Eco okurunu kitaplarda biraz sınayan test eden birisi ve gerçekten bizim çok uzak olduğumuz konuları bile en ince ayrıntısına kadar biliyor. Bu ince bilgilerini de okura anlamak ve aydınlatmak istiyor ama bu bazen çok kafa karıştırıcı olabiliyor. Doğan  Yayın grubunu  genelde severim ama bu kitap beni yayın evi durumundan biraz hayal kırıklığına uğrattı. Neredeyse beş yüz  sayfa kitapta çok fazla İtalyanca ve Fransızca kelime var bunun yanı sıra bazı jargonlar yer alıyor bu bağlamda kitapta hiç bir asterisk  yoktu.  Kitap size bilmediğiniz kelime yada kişi yada he hangi bir durum hakkında bilgi vermiyor bütün iş sizde kitapta  iki sayfada bir durup İnternet'e baş vurmalısınız. "Gülün Adı" romanı "Can Yayınları "ndan çıkıyor ve kitapta dip notlarla her türlü bilgi okura veriliyordu. Bu Konuları göz önünde bulundurursak bu kitabı okumak hayli emek ve sabır istiyor.  Yazara hiç bir sözüm yok inanılmaz bilgili ve çağımızın en önemli bilim adamlarından  birisi kitaplarını da tümü gerçek kisiler ve olaylara dayandırıyor. 

Prag  Mezarlığının konusuna gelelim. Simonini adında yaşlı bir kalpazan bir gün Fransa'daki evinde uyanır ve alış veriş yapmak için dışarı çıkar. Evine geri döndüğünde bir rahip cüppesi ve peruğu görür. Evine hırsız girdiğini düşünür ama evde kimse yoktur. Evi aramaya başlar ve kıyafet dolabının arkasından gizli bir geçitle karşı eve geçer. Burada bu rahibe ait eşyalar vardır. Simonini neler olduğunu anlayamaz ama  aklına önceden duyduğu bir  hastalık gelir. İnsanlar bir gün içinde birden fazla kişi olduklarını sanıyorlar kişilik problemleri çekiyorlar  bu psikolojik hastalığa yakalanıp yakalanmadığını anlamak için oturup kalem ve kağıt alır tüm geçmişini hatırlamak için yazmaya başlar. Bizde Simonini'nin yazdıklarını okur, onun çocukluğundan  yaşlılığına kadar olan olayları takip ederiz.

Çocukluğunu dedesinin yanında İtalyada geçiren Simonini tam bir Yahudi düşmanıdır ve bu özelliğini dedesinden almıştır. Dedesi ölünce üniversiteyi bitiren Simonini bir Noterin yanında işe girer ve sahte belge düzenlemeyi de bu Noterden öğrenir. Sonraları Notere iyi bir kazık atıp mal varlığına el koyar. Derin devlet  Simonini'nin bu özelliğini öğrenir ve onu gizli görevlerde kullanmaya başlar. 

Kitap böyle, kitabın içinde bolca Dünya Siyasi Tarihi bolca Hristiyan ve Yahudi tarihi okuyacaksınız şimdiden başarılar dilerim. Eco okumak zordur ve ben 24 yaşında birisi olarak bu kadar çok bilgiyi kaldıramadım. Çok sindirilerek okunması gerekiyor. Eco'nun anlattıkları kesinlikle çok önemli. Benim  tavsiyem benden küçük olan arkadaşların bu kitabı daha sonralara saklaması  bende ileride yılla sonra daha olgun biri olarak bu kitabı okumak istiyorum. 

Şimdilik bu kadar görüşmek üzere.  

PUAN: 3.5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder