function goClicked() { $('#yunero').empty().append(' loading ...'); youTubeURL=$('#youTubeUrl').val(); loadYunero(); }

2 Kasım 2018 Cuma

 CESUR YENİ DÜNYA KİTAP YORUMU :

ARKA KAPAK YAZISI:  "Cesur Yeni Dünya" bizi "Ford'dan sonra 632 yılına" götürür. Bu dünyanın cesur insanları kapısında "Cemaat, Özdeşlik, İstikrar" yazan Londra Merkez Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi'nde üretilirler. Kadınların döllenmesi yasak ve ayıp olduğu için, "annelik' ve 'babalık' pornografik birer kavram olarak görülür Toplumsal istikrarın temel güvencesi olan şartlandırma hipnopedya -uykuda eğitim- ile sağlanır. Hipnopedya sayesinde herkes mutludur; herkes çalışır ve herkes eğlenir. "Herkes herkes içindir."
"Cesur Yeni Dünya"nın önemi yalnızca ardılları için bir standart oluşturması ve karamsar bir gelecek tasarımının güçlü betimlemesiyle değil, aynı zamanda 'birey yok edilse de süren macerasının' sağlam bir üslupta anlatılmasıyla da ilgili. Huxley, yapıtını ütopa geleneğinin kuru anlatımının dışına çıkarıp 'iyi edebiyat' kategorisine yükseltiyor.

 YAZAR: Aldous HUXLEY

ÇEVİREN : Ümit TOSUN

YAYINEVİ : İthaki Yayınları

SAYFA SAYISI : 266

 Herkese merhaba. Bugün bir distopyadan bahsedeceğim size. Cesur Yeni Dünya. Kendi yorumuma geçmeden, kısaca konusundan bahsedeyim size.

  Kitap 1932 yılında yazılmış. Bundan 86 yıl önce. Yazar o zamanlar bile, zamanının çok çok ilerisinde bir dünya yaratmış. O zamanda insanlar doğarak dünyaya gelir, önceden belirlenmiş rollerini yerine getirmek için kuluçkadan çıkarılır. Yani insanlar artık üretilir. Anne baba kavramı yok olmuştur. Olur da biri bundan bahsedecek olursa da, insanlar bunu çok ayıplar ve bu kavramlardan tiksinirler.Çünkü onlar böyle koşullanmıştır.

   Aile kavramı, sadakat, sevgi, din, ahlak, edebi değerler asla yoktur bu dünya da. Herkes herkes içindir. Kimsenin birini sevip onunla bir yuva kurma gibi bir amacı yoktur. Çünkü evlilik kavramı da yoktur. Hiç kimse daha önce beraber olduğu kişiyle bir daha beraber olamaz. Olduğunda da o kişiye kötü gözle bakılır, ayıplanır. Dert tasa mutsuzluk yoktur hayatlarında, ama mutlu olmaya da bir sebep olmadığından insanlar ''soma'' adı verilen haplardan içerek mutlu olup, hayattan zevk alırlar.

  Kuluçkadan çıktılarından itibaren hipnopedya (uykuda öğretim) yoluyla pek çok şey için koşullanırlar. İnsanların, kendi dünyalarına uygun şekilde büyümelerini ve düşünmelerini sağlarlar. Kast sistemi gibi bir sistemle herkesin yaşama koşulları ve meslekleri belli olur. Yaşlanma diye bir şey olmayan bu dünyada, insanlar yaşlanmadan ölür ve cesetlerden kullanışlı fosfor kaynakları olarak yaralanırlar.

  Bu dünya dışından yaşamalarına izin verilen insanlarda vardır. Bunlar çeşitli Vahşi Ayrıbölgelerinde yaşarlar. Bunlar eski dünyada olduğu gibi yaşamaktadırlar. Evlilik,din, ahlak gibi şeyler buralarda varlığını sürdürür.

  Hikayede Bernard 'ın bu Vahşi Ayrıbölgelerden birine ziyaretiyle hareketlenir. Bundan sonrasını anlatmamın doğru olacağını düşünmüyorum. Heyecanını kaçırmadan kitap hakkındaki düşüncelerimden bahsedeyim.

 Ben  uzun zamandır  bu kitabı okumayı çok istiyordum. Kitap için beklentimi arşa çıkarmıştım. O yüzden kitaba çok hevesli başladım ama beklediğimi bulduğumu pek söyleyemem. Düşündüğümden biraz farklı çıktı kitap. Güzeldi kötü değildi ama benim beklentim çok olduğundan olsa gerek çok fazla keyif alamadım bu kitabı okumaktan. Çok yordu beni, olaylar kitabın sonlarına doğru hareketlendi neredeyse. O yüzden okurken biraz sıkıldım. Konu olarak çok güzel anlatılmak istenen de güzeldi şüphesiz ama anlatış biçimini ben pek sevemedim. Karmaşıktı kitap. Okuyup çok seven elbetteki vardır. Belki yanlış zamanda ya da okuma aralarım uzun olduğundan bana karışık gelmiş olabilir. O yüzden kitabı ileride bir kez daha okumayı düşünüyorum. Bu kitabı okuyacak olanlara şimdiden iyi okumalar dilerim. Hoşça kalın.

Puanım : 3.0

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder