
ARKA KAPAK YAZISI :
“Leylâ Erbil’de ağırlıklı olarak çarpan tek bir şey vardır: Başkaldırıdır bu! Başkaldırı her şeydir onda. Bir bakıma ‘bunun için yazıyor’ diyebiliriz. Buradan büyük bir düzyazı çıkarmıştır Erbil.
Bu ilk ağızda görülmezdir; sanki gizli bir izlektir; pek bilinsin istemiyordur. Daha çok sezilsin, hissedilsin istiyordur. Sanki ormanda çok yakınımızda akan bir şelalenin sürekli sesini işitmemiz ama kendisini göremeyişimiz gibi.”
İlhan Berk
YAZAR : Leyla ERBİL
YAYINEVİ : Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
SAYFA SAYISI : 229
YORUM : Herkese merhaba. Bu sefer size Leyla Erbil'in, Mektup Aşkları kitabından bahsedeceğim.
Öyle güzel bir kitaptı ki, öyle sürükledi ki beni öyle aktı gitti ki, benden hiç beklenmedik bir şekilde kitabı bir günde bitirdim. Kitap da altı çizilecek bir çok yer vardı ama kitaba ara vermemek için durup altını bile çizemedim beğendiğim yerlerin düşünün yani o kadar heyecanla okudum kitabı. Meraktan sayfaları heyecanla çevirdim. Aslında öyle çok büyük bir beklentim yoktu kitaba karşı. Sadece arka kapaktaki yazıyı okumuştum, merak etmiştim ve almıştık.
Ayrıca kitabın kapak tasarımı ve bir kutu şeklinde okuyucuya sunulması da insanı cezbetmiyor değildi. Uzun zamandır bu kadar sürükleyici bir kitap okumamıştım. Yazarın okuduğum ilk kitabı da bu olmuş oldu. Çok sevdim yazarın diğer kitaplarına da bir göz atmayı düşünüyorum. Yazarın, sizin bana önerebileceğiniz, bir kitabı varsa benimle paylaşırsanız sevinirim.
Kitabın konusuna gelecek olursak;
Kitap mektuplardan oluşuyor. Bir çok kişinin Jale'ye yazdığı mektuplardan. Bu mektupları yazan kişiler de Jale'nin arkadaşları ve Jale'ye ya aşık erkekler. Bunların isimleri, Ahmet, Reha, Zeki, Sacide ve Ferhunde . Hepsi o dönem içinde Jale'ye bir çok mektup yazıyorlar fakat Jale'nin bu mektuplara verdiği cevaplar kitapta yer almıyor. Sadece kitabın sonunda,iki mektubu mevcut ama o mektuplarda tabiri caizse ''bomba'' mektuplar. Kitabın sonu beni aşırı şaşırttı. Başta anlayamamaktan çok korktum kitabı çünkü direk bir giriş var ve anlaması biraz güçtü başta. Ama sonradan alıştım herkesin mektubuna. Her karakterin mektubu ayrı bir yazı tipiyle yazılmış. Bir süre sonra mektupları kimin yazdığını yazı tipinden bile anlıyorsunuz.
Kitap beni durmadan düşündürdü, aşırı bir merakla okudum her bir mektubu ve mektupları okudukça da Jale'nin hayatında buluverdim kendimi. Bolca empati yaptım onunla. Öyle neşeli bir kitap değil, çok gerçekçi bir kitaptı. İlk defa bir kitaptaki kasvet beni rahatsız etmedi çünkü merak duygum o kasvetin üzerindeydi. Ben mektup, günlük tarzında şeyleri okumayı çok severim zaten. Bu kitap da o yüzden çok hoşuma gitti. Herkese önerebileceğim bir kitaptı. Kitabın verdiği bir çok mesaj vardı. Okuyacak olanlara şimdiden iyi okumalar dilerim. Hoşça kalın :)
PUANIM : 5.0
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder