function goClicked() { $('#yunero').empty().append(' loading ...'); youTubeURL=$('#youTubeUrl').val(); loadYunero(); }

14 Ağustos 2017 Pazartesi

 KİNYAS VE KAYRA KİTAP YORUMU: 


ARKA KAPAK YAZISI:  "Hiç uykum yok. Hiç uyuyamıyorum. Domuz gibi içiyorum. Ama gözlerimi kapalı bile tutamıyorum. Sabaha beş saat var. Annemi düşünüyorum. Nerededir şimdi? Aynada kendime bakıyorum bazen. Ve tek kelime etmesem bile vücudum yaşadıklarımı, hayattan ne anladığımı anlatmaya yetiyor. Sağ omuzuma kendi çizdiğim kelebek, beğenmediğim için üzerine attığım çarpı işareti ve altında aynı kelebeğin bir Japon tarafından çok daha iyi işlenmişi. Sol dirseğimin iki parmak yukarısındaki kurşun yarası. Bileklerimdeki otuz dört dikiş. Medeniyeti bir aralar, herkes gibi yaladığımı kanıtlayan apandisit ameliyatımın izi. Ve sırtımı kaplayan, Tanrı'nın yüzü. Bilmiyorum... Hızlı yaşadım. Ama genç ölmekten çok, hızlı yaşlandım! Ama hayattayım.

Kayra, bir gün bana 'Mutsuzluğuna hiçbir çare aramıyorsun' demişti."

YAZAR: HAKAN GÜNDAY

YAYINEVİ: DOĞAN KİTAP

SAYFA SAYISI: 567


YORUM:  Herkese merhabalar. Kinyas ve Kayra  sonunda bitti. Epeydir merak ettiğim bir kitaptı. Hakan Günday'ın ilk kitabı olması nedeniyle içerisinde bence ufak mantık hataları vardı. Ama tabi ki kitabı çok beğendim. Yazar yine eşsiz cümleleriyle okuru  bambaşka yerlere götürüyor.Yazarın felsefi gücünün kuvvetli olduğunu her hangi bir kitabını okuduktan sonra rahatlıkla anlayabilirsiniz.
Kitap üç aşamadan oluşuyor. 

1. Kinyas, Kayra ve Hayat
2. Kayra'nın yolu 
3. Kinyas'ın yolu

Kitabın konusuna geçmeden söylemeliyim ki kitabın dili çok garip; sanki İngilizceden çevrilmiş gibi. Hiç anadilimizde yazılmış hissi vermiyor. Kitabın bir çoğu Afrika, Meksika gibi ülkelerde geçtiği için karakter adları da bir hayli yabancı bize. Bu da okuduğunuz kitabı sanki yabancı bir yazar yazmış hissi veriyor. Bunun dışında beni çok rahatsız eden bir şey olmadı kitapta. 


Kitabın konusuna geçelim . İki çok eski arkadaş  ailelerini bırakarak yurt dışına kaçıyorlar. Fildişi sahillerinde bir çok pis işe bulaşan ikilinin asıl amacı beyin ölümlerini gerçekleştirmek. Bizim bildiğimiz manada bir beyin ölümü değil bu . Kendilerini dünyaya gelen birer  ceza olarak görüyorlar. Yapılacak bütün pis işleri yapıp artık beyinlerini sıfırlamayı planlıyorlar. Hayatın,insanların kötü ve iğrençlikle dolu olduğuna inanıyorlar. Hayatlarının tek amacı günün birinde bedenlerinden önce ruhlarını, beyinlerini öldürmek. 

Kitabın ilk bölümü Kinyas, Kayra ve Hayat şu şekilde: İkili Fildişi sahillerinde bir uyuşturucu işine bulaşırlar. Ülkeyi terk etmeleri gerek ve iki kafadar bir yolunu bulup kaçak  yolla Meksika ya giderler.  Burada bir süre kaldıktan sonra Türkiye'ye gelen ikilinin bu aşamada yolları ayrılıyor. Bir aradayken emellerine ulaşamayacaklarını anlayan Kinyas; derhal Kayra'yı Otel odasında terk eder. 

Kinyas'ın Kayrayı terk etmesiyle ikinci kısım olan: Kayranın yolunu okuyoruz. Artık maceralarına tek başlarına devam eden arkadaşların akıbetleri burada belli oluyor. Kayranın seçimleriyle sonucunu okuyoruz burada. 

Kitabın üçüncü ve son kısmında da Kinyas'ın seçimlerini ve  hayatın onu nereye götürdüğünü okuyoruz. Kitapta gerçekten bolca sizi düşündürecek tespitler var. Ben hikayeden çok arada yapılan felsefi çıkarımlara dikkat ederek okudum.  

Hakan Günday'ın en sevdiğim kitabı maalesef bu olamadı. Ben her bakımdan  AZ'a hayranım, sanırım Günday'dan en sevdiğim kitap şimdilik AZ.  Fakat bu kitapta asla kötü bir kitap değil. Okumak isteyen herkese  gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.  

PUAN: 4.5



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder