HİÇ KİMSE SIRADAN DEĞİLDİR KİTAP YORUMU:
ARKA KAPAK YAZISI:
"19 yaşındayım, taksi şoförüyüm. Sadece bu işe yarıyorum, bir de arkadaşlarımla kâğıt oynamaya. Başka hiçbir uğraşım, isteğim, hedefim yok. Bir ev arkadaşım var, adı Kapıcı. Kendisi aynı zamanda köpeğim olur ve karşılıklı kahve içmekten büyük keyif alırız. Kısacası sıradanlığın mihenk taşıyım ve bundan şikâyetçi değilim. Ama bir gün posta kutumda bulduğum iskambil kartının, çerçevedeki bu resmi değiştireceğini nereden bilebilirdim ki? "Hiç" oluşum, kimliği belirsiz birini rahatsız etmişe benziyor ve belli ki benimle oyun oynamak istiyor. Neden sorusunun cevabı aslında çok basit: umursamak için.
Peki o halde, oyuna hazırım!"YAZAR: Markus ZUSAK
ÇEVİRMEN: Selim YENİÇERİ
YAYINEVİ: Martı
SAYFA SAYISI : 462
YORUM : Bu kitap benim Markus Zusak'ın okuduğum ikinci kitabıydı. İlk olarak Kitap Hırsızı'yla tanımıştım yazarı. Kitap hırsızını çok severek okumuştum bu kitapta olduğu gibi. Ama iki kitap arasında dağlar kadar fark var sanki yazarları farklı gibi hissettim ben. :) Konuların arasında uçurumlar olmasından kaynaklı sanırım Hiç Kimse Sıradan Değildir'de daha samimi buldum yazarın üslubunu :) Kitabın arka kapak yazısı beni oku diye bağırıyor resmen . Yazıyı okur okumaz ilgimi çekti ve kitabı okumak istedim :)
Gelelim kitabın konusuna ;
Ed ve arkadaşları bir banka soygununun ortasında kalıyor ve soygun sırasındaki kendi aralarında konuşmaları yüzünden soyguncunun dikkatini çekiyorlar. En son olarak da soyguncu paraları alıp Ed'in arkadaşı huysuz Marv'ın antika arabasına atlayıp kaçmaya çalışıyor ama giderken silahını düşürüyor bunu gören Ed silahı yerden alıyor ve soyguncuyu yakalıyor. Bunun sonrasında ise kahraman ilan ediliyor .19 yaşında hayatta hiç bir şeye sahip olmayan Ed ilk defa bir işe yarıyor. Kahramanlığı televizyon kanallarında çıkıyor. Birden bütün ilgiyi üstünde hisseden ve bu duruma çok şaşıran Ed'i daha çok şaşırtan bir olay daha oluyor. Bir gün Ed'in posta kutusuna birisi bir kart bırakıyor .Bir iskambil kartı. Üzerinde üç adres ve her bir adresin yanında da bir saat. Ed ilk başta bu kartla ilgilenmek istemese de sonra kendini teker teker, yazılan adreslerde buluyor ve gördüklerine inanamıyor. Gördüklerine kayıtsız kalamayan Ed'in olaylara müdahalesi sonucu bütün hayatı değişiyor ve hikaye burada başlıyor . O zamana kadar bir hiç olan Ed o andan itibaren insanların hayatını değiştiren birine dönüşüyor. Her bir adresteki görevini tamamladıkça yeni bir kart geliyor ve olaylar daha da şaşırtıcı bir şekilde devam ediyor.
Benim yorumuma gelecek olursak da;
Kitaba baştan sona bayıldımmm. Yazarın üslubu çok samimiydi. Olayların ilerleyişi çok güzeldi. Her bir bölümü merakla okudum ve sonlara doğruda merak seviyem sınırlarını aştı :) Kitaptaki karakterlerin hepsi eğlenceli kendine has karakterlerdi her birini çok sevdim :) Audrey hariç ! :)
Kitabı okurken çok eğlendiğim bazende içimin cız ettiği çok yer oldu. Kitap eğlendirdiği kadar bir çok hayat dersi de veriyor bence. Toplumun aşağı kesimlerinde neler oluyor ve insanlar ne koşullarda hayatlarını sürdürüyor? Bunların cevaplarına da örnekler veriyor yazar. Uzun lafın kısası kitabı gerçekten çok ama çok sevdim. Hiç sıkılmadan merakla okudum .Herkesin okuyabileceği bir kitap olan Hiç Kimse Sıradan Değildir'i herkese tavsiye ederim .Okuyun okutturun diyorum ve şimdiden iyi okumalar diliyorum :)
PUANIM : 5.0
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder