2084 KİTAP YORUMU: Hacı adayları çoğunlukla tehlikeli koşullarda uzaklardan, ülkenin dört bir yanından yayan gelirlerdi, üstleri başları dökülürdü, ateşleri olurdu; hikâyeleri kehanet, mucize, sefalet ve suç doluydu, daha da rahatsız edici olan hepsini alçak sesle anlatmalarıydı, ta ki en ufak sesle duraksayıp omuzlarının üzerinden dikkatle etrafa bakana dek. Hacılar ve hastalar, muhafızlar ya da belki de korkunç V’ler tarafından suçüstü yakalanma ve aşağılık cemaatin, yani Putperestlik Birliği’nin propagandacısı, makouf olarak suçlanma korkusuyla, herkes gibi, daima tetikteydiler. Ati, uzaktan gelen bu yolcularla iletişim kurmayı severdi, bunun için çaba gösterirdi, seyahatleri boyunca biriktirdikleri hikâyeleri, keşfettikleri şeyleri dinlemekten hoşlanırdı. Ülke o kadar büyük, o kadar bilinmezle doluydu ki insanın bu gizemlerin içinde kaybolası geliyordu.
George Orwell’ın 1984’üne ithaf niteliğindeki bu romanda Boualem Sansal, dine dayalı, totaliter rejimlerin sınırlarını genişleterek okuru yakın gelecekte geçen gerçek bir kâbusun, bir din distopyasının içine çekiyor ve böyle bir dünyada umudun hâlâ var olup olmadığını sorgulatıyor... Sıradan bir Abistanlı olan Ati, tarihin yok olduğu, kültürel farklılıkların ortadan kaldırıldığı, zorbalık ve tahakkümle tek bir inancın dayatıldığı ve insanların düşünmelerine imkân verilmediği bir ülkede, yani Abistan’da aslında başka gerçeklikler olduğunu fark eder ve tüm korkularına rağmen bunların peşine düşer...
YAZAR: BOUALEM SANSAL
ÇEVİREN: ŞİRİN ETİK
YAYINEVİ: AYRINTI YAYINLARI
SAYFA: 223
YORUM: Herkese merhaba bugün size çok merak ettiğim, çok severek aldığım ama beni hayal kırıklığına uğratan 2084 ile geldim. Ben distopya severim özellikle kitabın arka kapağında 1984'den bahsedince çok ilgimi çekmişti ayrıca bu kitap bir din distopyası. Gerçekten ilginç ve keyifli bir okuma olur diye düşündüm ama kitap ilk sayfadan anlatım açısından sınıfta kalıyor. Yüzeysel, betimlemeden uzak, derinliksiz ve neredeyse diyalogsuz bir anlatımla insanın atmosfere girmesi çok zor oluyor.
Oldukça cesur göndermeler, güzel düşünceler olsa da eseri kurgusal değil daha çok deneme niteliğinde yazsaydı yazar belki daha iyi olurdu ben kurgu ve anlatımı çok zayıf buldum. Olaylar arasında neden sonuç ilişkisi, okuru inandırmak için bir gayret yok. Anlatım kopuk kopuk.
Kitabımız Ati adında otuzlu yaşlarda bir adamın sanatoryumda yatarken nedensiz bir aydınlanması ile başlıyor. İçine doğduğu düzeni temellendirmeden sorgularken yazar bize içine girdiğimiz dünya hakkında kopuk bilgiler vererek bizi dünyasına çağırsa da bu çağrı gerçekten cılız. Ati bir senelik tedavisinin ardından taburcu olup yaşadığı kente bir yılı bulan bir yolculukla ulaşırken tanıştığı Nas adındaki araştırmacıdan kaynaklı içinde yaşadığı topluma daha çok şüpheyle bakıyor. Anlatılan dünyada hem çok ilkel kullanımlar hem çok gelişmiş teknolojilerin olması bağlantı kurmakta zorluk çıkarsa da anlatılmak istene şeye odaklanarak bunları görmezden geldim.
Ati bu yolculuktan sonra kendi kendine geldiğinde yeni bir işe başlıyor ve yazar bize kopuk bir şekilde içinde bulunduğumuz dünyayı anlatmaya devam ediyor. Kitapta bir karakter olduğunu unutacağınız kadar sayfa sonra birden Ati'ye geri dönüyoruz ve genç adam sorgulamalarına devam ediyor...
Kitabı ne yazık ki başarılı bulmadım. Anlatımı, kurgusal zayıflığı ve edebi yönü gerçekten zayıftı. Bir şeyleri, birilerini eleştirmek için yazılmış gibiydi. Amaç edebiyat yapmaktan ziyade bir taraf olduğunu göstermek gibi geldi. Meraklısı şans verebilir.
PUAN: 2.0
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder