function goClicked() { $('#yunero').empty().append(' loading ...'); youTubeURL=$('#youTubeUrl').val(); loadYunero(); }

28 Haziran 2022 Salı

KASİYER KİTAP YORUMU

 


ARKA KAPAK YAZISI  :  “Lütfen, normal ol artık.”

  Otuz altı yaşındaki Keiko Furukura, bir süpermarkette on sekiz yıldır kasiyerlik yapıyor.

Kurallar basit: İşe zamanında geliyor, ürünleri raflara yerleştiriyor, müşterilere güler yüz gösteriyor.

Müdürler değişiyor, çalışanlar değişiyor

ama Keiko kasiyerliğe devam ediyor.

Düzgün bir iş bulmasını, evlenmesini öğütleyenlerin sözüne kulak asmıyor.

Derken bir gün...

 Yazarlığın yanı sıra yarı zamanlı kasiyerlik yapan

Sayaka Murata, Kasiyer’de unutulmaz bir karakter yaratıyor.

Aile, iş yeri, evlilik gibi kurumları masaya yatıran Murata,

yarattığı karakter üzerinden topluma

tek bir soru yöneltiyor:

“Başka bir arzunuz?”

 YAZAR :  Sayaka Murata 

ÇEVİREN :  H. Can Erkin

YAYINEVİ : Turkuvaz Kitap

SAYFA SAYISI : 126

YORUM :  Herkese merhaba! O kadar çok zamandır bir kitap bitirip yorum girmedim ki süresini söylemek bile utandırıyor beni. 😑😑Ama olur bazen böyle. Kitaplardan tamamen kopmamak için verdiğim uğraşın meyvesi Kasiyer'den bahsetmek istiyorum size. Kısa, okuması kolay ama topumun bam tellerine basan bir kitap "Kasiyer". Zaten kısa bir kitap olduğundan öyle uzun uzun bahsetmek istemiyorum kitaptan size. 126 sayfacık bir şey bol bol bahsedersem size okuyacak ne kalır değil mi ?😉  Ana karakterimiz Keiko  Furukura ( nedense kitabı okurken her seferinde Furuko diye okudum 😂) çocukluğundan beri toplumun normal kalıplarına uymayan bir çocuk. Normal olmaması karakterimize o kadar garip geliyor ki buna bir çözüm olarak etrafındaki insanları taklit etmeye başlıyor. Hayatı boyunca normalimsi davranmaya çalışan karakterin yolu bir şekilde kasiyerlikle çakışıyor. Bu kasiyerlik hayatının içinde Japon kültüründen , toplum yapısından birçok iz var. Bize de benziyorlar aslında,  insan okudukça bir çok benzerlik çıkarabilir. Evlilik, iş güç , çocuk sahibi olma bunlar bizim toplumumuzda da herkesin yapması gereken şeyler gibi görülüyor. Ne zaman evleneceğimize,  nerede evleneceğimize, nasıl biriyle evleneceğimize, ne zaman çocuk yapacağımıza , kaç çocuk yapacağımıza, çocuğu nasıl emzireceğimize, ne kadar süre emzireceğimize , ne zaman ev alacağımıza, araba alacağımıza... Bu liste uzar gider bütün bunlar ve daha fazlasına bizden çok etrafımızdakiler karar vermeye çalışır. Bu o kadar çok saçma geliyor ki bana. Sadece bizim toplumumuzdaki bazı insanlar bu kadar hadsiz baskıcı gibi gelirdi bana ama seviyeleri farklı olmakla birlikte bütün dünya da benzer şeyler var. Bu kitapta da benzer şeylerden bahsedilmiş. İnsanlar kafalarından normal insan diye bir şey uydurmuş. Kendileri bu kalıba harfi harfine uyuyormuş gibi bu normal insan kalıbının birazcık bile dışında kalan insanları dışlamayı,  onları normal insan kalıbına sokmak için her türlü zorbalığı yapmayı kendilerine hak görüyorlar. İnanın ben de ülkemizin normal insan kalıbından öyle uzak biriyim ki, bu durumdan da oldukça memnunum. Ne yaparsam yapayım ne kadar çabalarsam çabalayayım normal insan olma düşüncesini bile kabullenemiyorum ben. Etrafımdaki insanlardan birine dönüşmek istemiyorum ve küçüklüğümden beri bu böyleydi. Sözde normal insanların yaptığı hiçbir şey bana uygun şeyler değil. Normal insanlar benden uzakta normal şeyler yapmaya devam etsinler. Ben böyle huzurluyum. Ne kadar böyle insanlardan uzak durmaya çalışsam da ülkenin çoğunluğu hadsiz normallerden oluştuğu için daha ilk kez gördüğüm insanlardan bile zorbalık görebiliyorum. Furukocuğumun yaşadıklarını okurken çok kez empatiyle dolup taştım. Ay neyse içimi çok döktüm bu kez de kitaptan bahsetmeyeceğim diye. Az çok bir şeyler oluşmuştur kafanızda diye düşünüyorum. Ben pek bir şey bilmeden okudum bitirdim kitabı. Bu arada hakkında arka kapak yazısından başka bir şey bilmeden kitaplara başlamayı çok seviyorum. Biliyorum bu yorum sayfasıyla çelişkili bir şey ama bu ara böyle işte. Şimdiden okuyacak okurlara sakin ve keyifli okumlar diliyorum. Hoşça kalın ...💜

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder