function goClicked() { $('#yunero').empty().append(' loading ...'); youTubeURL=$('#youTubeUrl').val(); loadYunero(); }

23 Eylül 2017 Cumartesi

PATASANA KİTAP YORUMU: 


ARKA KAPAK YAZISI: 

Gaziantep yakınlarıdaki Antik Hitit kentinde bir kazı. Üç bin yıl önce yazılmış tabletler. Tabletlerin bulunmasıyla başlayan cinayetler. Yazman Patasana'nın itirafları. Parlak güneydoğu güneşinin altında karanlık sırlar... Hititlerin tükenişi, Asurlular... Osmanlının son dönemleri, Ermeniler... Günümüz Türkiyesi, Kürtler... Akan kardeş kanı... Bu toprakların değişmeyen yazgısı: Şiddet ve aşk... Bu topraklardaki kanlı tarihe bir ağıt... Bu toprakların zengin kültürüne bir güzelleme...

"Ben zalimler çağında yaşayan bir alçaktım. Tanrıların korkak haline getirdiği bir alçak. Alçakların en acınacak olanı, en tiksinti vereni. Yüreğini dalkavukluk, aklını düşmanlıkla besleyen sinsi bir saray yazmanı. Bedenine sinmiş soylu nefretini, görkemli giysilerin yüzündeki derin acıyı, tunçtan daha katı bir mutluluk maskesinin ardına gizleyerek Hatti kralının emrine koşan ikiyüzlü bir tören adamı. Sevdiği kadın, aşkı uğruna ölürken, kralına bağlılığın vakarıyla ellerini göğsünde kavuşturarak sessiz kalmayı seçen, yeryüzünün en onursuz erkeği. Erkeklerin yüz karası. Aşkı için ölmenin yüceliği yerine, sarayın taş duvarlarında büyüyen kendi değersiz varlığının görkemli gölgesine sığınmaktan çekinmeyen, sefihlerin en rezili. Ben ölüler içinde yüzen, ben, tanrılar tarafından alnına, 'Sonsuza kadar acılar içinde kıvranacaktır,' yazılan Saray Başyazmanı Patasana."

YAZAR: AHMET ÜMİT

YAYINEVİ: OM YAYINLARI

SAYFA SAYISI: 472

YORUM: Herkese Merhabalar. Bizi biraz olsun takip edenler Ahmet Ümit'i ne kadar çok sevdiğimizi biliyordur. Üstadın bu kitabını epeydir okumak istiyordum. Sonunda  okudum ve bu güzel kitabı sizlere anlatmaya çalışacağım. 


Kitap başladığında bir Arkeoloji ekibinin içinde buluyoruz kendimizi. Gaziantep yakınlarında Fırat'ın kıyılarında bir yerde kazı yapan bu ekip bir sabah şok olur. Yüz başı Eşref sabahın erken saatlerinde ekibin ikamet ettiği okula gelir ve ekip lideri Esra ile konuşur. Hacı Settar'ın öldüğü haberini alan Esra buna inanamaz ve arkadaşlarına nasıl bu haberi vereceğini düşünür. Hacı Settar; dini bütün , halkın sevip, saydığı yaşlı bir adamdır ve minareden atılarak öldürülmüştür. Kazı ekibi bu durumdan oldukça olumsuz etkilenir; çünkü bu ölümden halk, kazı ekibini suçlamaktadır. Kazı alanına çok yakın olan bir türbe vardır ve halk bu kazıdan çokta memnun değildir. Hacı Settar'ın ölümüyle lanetlendiklerini düşünürler ve kazı ekibine önyargı ve antipatiyle yaklaşırlar.  Bütün bu olumsuzlukları arkadaşlarına bildiren Esra çok gergindir fakat kazıyı tehlikeye atmak istemez. Çünkü kazıda insanlık tarihinin ilk resmi olmayan yazılı eserini bulduklarını biliyordur. Bu metinler Patasana adında  birine aittir. Patasana; Geç Hitit yada diğer adıyla Etilerde yaşayan bir yazman dır. Patasana; hayatını kaleme almış ve bunları yirmi sekiz kil tablete kazımıştır. Bunu bulan ekibimiz dünyayı sarsacak bir buluşa imza attıklarının da farkındadırlar. 


Cinayeti araştırmaya başlayan Esra ; Bin başı Eşrefle oldukça yakınlaşır ve bu işe çok odaklanır. Yaptığı araştırmalar sırasında iki cinayet daha işlenir. Bu araştırmalar sonucu  Esra önemli bir bilgiye ulaşır. Yetmiş sekiz sene önce bu üç cinayetin bire bir aynısı işlenmiştir. Öldürülen insanların mesleklerinden, öldürülme şekillerine kadar aynıdır. Bu cinayetler ve Patasana'nın tabletleri arasında nasıl bir bağlantı vardır ? Bu sorunun cevabını okuyanlar çoktan biliyorlar. Biraz olsun merak ettiyseniz bence bu kitabı alın ve okuyun derim. Oldukça eğlenceli bir kitaptı, çok akıcı bir dille yazılmış. Herkese gönülden tavsiye ederim. Ahmet Ümit'in okuduğum en güzel kitabı İstanbul Hatırasıydı bunu da söylemeden geçmeyeceğim ama ben her okuduğum Ahmet Ümit kitabından ayrı bir zevk alıyorum.  Okumayı düşünen dostlar şimdiden iyi okumalar dilerim. 


PUAN: 5.0

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder