PARİS MİMARI KİTAP YORUMU :
ARKA KAPAK YAZISI :
Doğru olanı yapmak için neleri feda edebilirsiniz?
1942'de Paris'te, yetenekli mimar Lucien Bernard ucunda ölüm riski olan bir teklifi kabul etti. Tek yapması gereken zengin bir Yahudi'nin saklanabileceği gizli bir yer inşa etmekti; en iddialı Alman subayın bile bulamayacağı kadar kusursuz bir saklanma yeri. Ve yeterince zekice davranırsa her türlü beladan uzak durabilirdi. Lucien'in paraya umutsuzca ihtiyacı vardı ve çok sevdiği şehri işgal eden Nazi askerlerine gizliden gizliye meydan okumak karşı koyamayacağı bir fırsattı.
Tasarladığı saklanma yerlerinden biri işe yaramaz hâle geldiğinde Lucien kendisini amansız bir mücadelenin içinde buldu, çünkü bir Yahudi'yi saklamak onun için artık son derece kişisel bir sorundu. Paris Mimarı, birbirimize neler borçlu olduğumuzu ve doğru olanı yapmak için ne kadar ileri gidebileceğimizi acımasızca sorgulatıyor. Bir mimar tarafından yazılan bu hikâye, her sayfada daha da gerçeklik kazanıyor ve saklanan her bir kişiyle, kurtarılan her bir hayatla daha da elinizden bırakamayacağınız bir hâl alıyor.
YAZAR: CHARLES BELFOURE
ÇEVİREN: ÖZNUR ÖZKAYA
YAYINEVİ: YABANCI YAYINLARI
SAYFA SAYISI: 365
YORUM: Paris mimarı çok güzel bir kitaptı. Özellikle okuoku.com çok iyi bir indirimle kitabı okurlara sunuyor. Bu kitabı alırken biraz endişelendim ama aldıktan sonra çok ısındım ve hemen okumak istedim.
Kitap Nazilerin Fransayı işgalinden sonraki günleri anlatıyor. Almanların Fransızlar üzerindeki yoğun yaptırımları da kitapta okuyucuya çok net yansıtılıyor. İkinci dünya savaşına ilgi duyan herkes bence bu kitabı severek okuyacaktır.
Kitabın konusuna geçelim. Savaş döneminde çok zorluk çeken ve geçinmek için çalışması gereken Lucien Bernard bir iş görüşmesine gitmektedir. Lucien bir mimar olarak savaş döneminde hiç iş bulmadığı için bu iş görüşmesine oldukça hevesli gider. Lucien; Manet ile görüşmeye gider ve buluştukları yer oldukça gizlidir. Auguste Manet dönemin en zengin iş adamlarından biri ve inşaat sektöründe oldukça tanınmakta. Auguste Manet kendisini Yahudileri kurtarmaya adamıştır fakat bunu kimse bilmemekte. Bir çok mülkü olan bu adam eski Yahudi arkadaşlarını çeşitli yerlerde kendi imkanlarında saklamaya çalışırken bir mimara ihtiyaç duyar. Bu kişi Lucien Bernard olur. İş görüşmesinde her şeyi anlatan Manet; Lucien Bernard'ı ikna etmek ister ama Lucien Bernard yahudi düşmanı bir evde büyüdüğü için bu fikre hiç sıcak bakmamaktadır. Fakat işi kabul etmesi halinde Manet kendi fabrikasında Lucien'a iş imkanı sağlayacağını söyler. Lucien'in önüne çok büyük bir fırsat çıkmıştır. Manet'in şirketi Almanlarla bir çok ortak iş yaptığı için çok iyi paralar kazanabileceğini tahmin eder ve istemeyerekte olsa işi kabul eder.
Manet'in evinde saklanan Yahudi için evde çok gizli saklanma yeri yapması gerekmekte ve Lucien bunu gayet güzelce ve zekice başarır. Bunun ardından artık Manet ve Lucien bir çok yahudiyi saklamaya başlarlar. Başlarda bunu sadece para için yapan Lucien gün geçtikçe artık bunu gönüllü olarak ve seve seve yapmaya başlar.
Yazarın asıl mesleğinin de mimarlık olması beni biraz korkuttu. Gereksiz ayrıntılar verilerek kitap sıkıcı hale gelebilir diye korktum fakat hiç öyle olmadı.
Yapılan saklanma yerleri oldukça zekice ve zamanla bu gizlenme yerlerini Gestapo askerleri bulmaya başladığında Lucien ve askerler arasında zekice bir çekişme başlamaktadır.
Kitabı herkese gönül rahatlığı ile tavsiye ederim. Şimdiden iyi okumalar.
PUAN: 4.7
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder