ARKA KAPAK YAZISI :Göğsünde haç saplı bıçakla öldürülmüş bir adam.
Adamın kanıyla satırları çizilmiş bir İncil. İstanbul'dan Anadolu'nun derinliklerine, kadim dinlerin kadim kiliselerine bir yolculuk. Hıristiyanlığın bu topraklardaki kökleriyle yüzleşme. Kavimler bahçesi olan ülkemizin tükenmeye yüz tutmuş kültürlerine bir saygı duruşu... Süryaniler, Nusayriler, Rumlar, Türkler, Kürtler ve bu toprakları ülke yapan halklar... Ülkemiz kültürüyle bezeli, merakla okunan bir roman...
"Genzini yakan koku uyandırdı onu. Bu kokuyu tanıyordu. Yıllarca kapalı kalmış bir kilisenin kokusu. Kilisede yakılan kandillerin, ufalanan taşların, eriyen mermerin, çürüyen ahşabın, yıpranmış sayfaların, küflenen cesetlerin kokusu. Dehşete düşmesi gerekirdi ama sadece çevresine bakındı. Usulca kımıldayan siyah bir leke gördü. Biçimsiz, belirsiz bir leke... Simsiyah bir siluet... Gülümsedi lekeye.
'Mor Gabriel,' diye mırıldandı.Leke yaklaştı, yaklaşınca insan cismine bürünüverdi. Siyahlar içinde bir insan. O insan başucuna geldi, kulağına fısıldadı: 'Beni tanıdın mı?'
'Mor Gabriel/ diye mırıldandı yine. Ağzından Mor Gabriel sözcükleri dökülürken müziği duydu; derinden, çok derinden gelen bir ayin müziği. Bilmediği bir dilde yinelenen tutkulu bir mırıltı, kendinden geçmiş birinin söylediği bir tekerleme. Aynı anda haçı fark etti. Gümüşten bir haç. Adam haçı elinde mi taşıyordu, yoksa göğsünde mi, anlamaya çalışırken, boşluğu ikiye bölen bir parıltı yandı söndü. Bir acı hissetti. Parıltı yeniden yandı söndü, acı kayboldu, bütün bedenine bir rahatlık yayıldı."
YAZAR: AHMET ÜMİT
YAYINEVİ: EVEREST YAYINLARI
SAYFA SAYISI: 397
YORUM: Nereden başlasam... Kitabı bitireli sanırım sadece on dakika oldu. Ben kitabın etkisindeyim hala. Mükemmel bir kurgu, zekice bir roman ve en önemlisi de oldukça öğretici.
Kitap bir cesedin bulunması üzerine başlıyor. Her zamanki ekibimiz Başkomiser Nevzat, Ali, Zeynep olay yerine gidiyor ve macera başlıyor.
Öldürülen kişi bir Hristiyan ve kabzası haç şeklinde bir bıçakla öldürülüyor. Tarikat cinayeti mi ? ,yoksa bir aşk mağduru mu?, belkide arkadaş kurbanı.
Öldürülen maktul'ün adı Yusuf ve Yusuf'un bazı gizemli arkadaşları, sevgilisi, antikacı yakınları. Hepside merak konusu. Sevgilisi Meryem bir bar işletirken bir yandan da Akademisyen arkadaşı Can, Hasmı Bingöllü denen bir adam. Tüm bulgular hasmını gösterirken Bingöllü denen adam birden vurularak ölür ve işler dahada karışır. Cinayetin sonunu çözmek mümkün görünmüyor ve en çokta bu çekiyor beni. Oldukça zekice dedim ya asla hiç bir şey göründüğü gibi olmuyor.
Okurken hiç bilmediğimiz şeyler öğrenirken çok da güzel zaman geçiriyoruz. Ahmet Ümit'in en sevdiğim yanı her kitabında ayrı konuların kapısını aralıyor bana. Bu kitapta da Süryaniler, Nusayriler, Hristiyanlığın yayılmasına kadar bir çok önemli bilginin içinde olduğu bu kitap oldukça zekice ve çarpıcı bir şekilde kurgulanmış.
Polis teşkilatı hakkında oldukça derin bilgiler ediniyoruz. Cinayet işlendikten sonra ekibimiz oldukça geniş çaplı bir soruşturmaya başlıyor. Kitap bizi o kadar içine çekiyor ki artık bir zaman sonra bir bakmışız polis gibi bizde kafamızdaki soruların yanıtlarını arıyoruz.
Okuduğum en iyi romanlardan biri okuyan herkese bir şeyler katacağından eminim. Özellikle polisiye seven okurların okuması gereken bir roman.
PUAN:5.0
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder