CRESS KİTAP YORUMU:
ARKA KAPAK YAZISI:
Gelecekte bile, kuleye hapesedilen genç kızlar var...
Daha ufacık bir kız çocuğuyken, cadı onu ne kapısı ne de merdiveni olan bir uzay uydusuna hapsetti. Gelecekte bile, Kuleye Hapsedilen Genç Kızlar Var...
Cress, Cinder'ı Kraliçe Levana'nın hain planlarından haberdar etmek için her şeyi göze almıştı. Ancak ufak bir sorunu vardı. Çocukluğundan beri, hapsedildiği bir uyduda yaşıyordu ve ona eşlik eden tek şey internet bağlantılı ekranlardı. Elinde yalnızca bu ekranlar olunca, Cress'in de efsanevi bir hackera dönüşmesi kaçınılmazdı.
Bütün Dünya; Cinder, Kaptan Thorne, Scarlet ve Wolf'un peşindeydi. Onlar ise Levana'nın planlarını altüst etmek için Cress'i esir tutulduğu uydudan kurtarmaya ant içmişti. Ancak bir şeyler ters gitti ve ekip üyeleri uzayın ortasında birbirlerini kaybetti. Kraliçe Levana ise hiçbir şeyin İmparator Kai ile düğününü engellemesine izin vermemeye, dolayısıyla Cinder'ın peşini bırakmamaya kararlıydı.
Yazar: Marissa Meyer
Çevirmen: Beril T. Uğur
Çevirmen: Beril T. Uğur
Yayınevi : Artemis
Sayfa Sayısı: 548
Basım Yılı : 2016
YORUM: Cress Ay Günlüğü Serisinin 3. kitabı
ve Rapunzel masalının geleceğe uyarlanmış hali. Elimden geldiğince Cress
hakkında spoiler vermeden bahsedeceğim kitaptan ama serinin 3. kitabı
olduğundan önceki kitaplardan spoiler içerebilir şimdiden uyarıyorum
:)
Sadece Cress
hakkında bilgi edinmek isteyenler gönül rahatlığıyla bu yazıyı okuyabilirler.
PUANIM: 4.5
Evett gelelim kitabımıza bu seferki
karakterimiz Cress nam-ı değer Rapunzel, küçüklüğünden beri bir uyduda
hapsedilmiş ,saçları hiç ama hiç kesilmemiş saçları yeri süpüren sarışın bir
kızımız.
İnternetten dünya
hakkında bir sürü şeyler araştırıp izleyen, dünyaya hayran, fantastik
hayalleri olan, hapsedildiği uyudu da kendine bir dünya kurup hayallerle
günlerini geçiren bir kabuk. Evet bir kabuk. Hanımı efendi Sybil onu yıllar
önce uyduya hapsetmiş ve Ay Ülkesi için ajanlık yaptırmış. Zavallı Cress'te
hanımının onu bir gün ödüllendireceğini onu bu uydudan çıkaracağını düşünerek
her dediğini hiç karşı çıkmadan yapmış. Ama Doğu ulusları Topluluğu'nda işler
karışınca Cress yaptığının hiç kimseye bir yarar sağlamayacağını anlayınca bir
şeyleri değiştirmek için elinden geleni yapmaya çalışıyor ve Cress'inde
hikayesi böyle başlıyor. Cress neredeyse fanı olduğu Kaptan Thorne ile
tanışıyor. Onun hakkında bildiği şeylerin hiçte öyle olmadığını öğreniyor ama
genede çapkın Torn ve Cress arasında onlarını birbirine bağlayacak pek
çok olay yaşanıyor.
Bu kitapta artık bütün karakterler
kendini oldukça ön plana atıyor ve hiç aklımıza gelmeyecek karakterler de dahil
oluyor kitaba. Açıkcası karakterler çoğaldıkça olaylarla çoğalıyor her safaada
ayrı bir olay hiç sakin geçen bir yer olmayınca kitapta insanın biraz aklı
karışıp beyni yorulabiliyor. Yani bana aynen böyle oldu. Hikaye çok güzel, daha
fazla sır ortaya çıkıyor, Aşk heyecan, hırs, nefret kaybetme korkusu, koşulsunz
bağlılık ne ararsanız var bu kitapta. Oldukçada kalın bir kitap olduğundan
özellikle sonlara doğru okurken yorulduğumu söyleyebilirim.
Ama genel olarak Cinder ve Scarlet
gibi bu kitapta mükemmel bir kurguya sahipti ve insanın sıkılmasına izin
verecek hiç bölümü yoktu. Bir tek dediğim gibi kitap beni biraz yordu ama onun
dışında çok ama çok güzel bir kitaptı. Scarleti okuyup seriye devam etsem mi
etmesem mi diye düşünen okurlar olduğunu pek sanmasam da böyle bir kararsızlığı
olan varsa kesinlikle seriyi bırakmasın ve Cress le devam etsin.Pişman
olacağınızı hiç ama hiç düşünmüyorum.
Şimdiden keyifli okumalar :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder