function goClicked() { $('#yunero').empty().append(' loading ...'); youTubeURL=$('#youTubeUrl').val(); loadYunero(); }

28 Temmuz 2024 Pazar


 HOŞ BULDUK HAYAT KİTAP YORUMU: 

ARKA KAPAK: “Ne acayip şeymiş bu yaşlılık. İki beden küçük bir takım elbisenin içine zorla sığdırılmışım sanki. Üzerimdeki ceket ve pantolon öyle dar ki, kollarımı bacaklarımı kımıldatmakta zorlanıyorum. Dikkatsiz bir hareket sonucu her an yırtılabilirler. Kıyafetime uyum sağlayıp bir köşede ağırbaşlılıkla oturabilsem sorun olmayacak aslında. Ama damarlarımda kaynayan kanı soğutamıyor, yüreğimdeki deli tayı dizginleyemiyorum bir türlü. Kendime verdiğim sözü tutup yaşlılığımla çocukluğumu buluşturmakla hata mı ettim yoksa? İlkokul müsameresinde saçları pudrayla beyazlaştırılıp zorla dede rolüne çıkartılmış öğrenci gibiyim. Dışım kış, içim bahar...

 
Ünlü bir şair olan Hüsrev Pertev, ölmeden önce bir vasiyette bulunmuştur: Özgür iradesiyle yayımlanmış kitaplarının dışında geriye tek bir satır bile bırakmak istemiyordur...
 
Attilâ Şenkon, merhum bir şairin çalışma odasında bulunan yayımlanmamış bir metinle başlayan, genç ve azimli bir editörün dedektif titizliğiyle birleştirdiği parçalarla açıklığa kavuşan özgün bir hikâye anlatıyor.
 
Hoş Bulduk Hayat, okuru, yazarların ve yayıncıların dolambaçlı yollarında kaybolmaya davet ediyor, edebiyatın dünü ve bugünü arasında bir yolculuğa çıkarıyor.

YAZAR: ATTİLA ŞENKON 

YAYINEVİ: İLETİŞİM YAYINLARI

SAYFA: 147 

YORUM: Herkese merhaba bugün ufacık ama çok sevdiğim bir kitapla geldim. Ben yazarı ilk kez bu kitabıyla tanıdım ve çok sevim. Dil üslup ve işlenen hikayenin güzelliğine vuruldum diyebiliriz. Çok uzatmadan konuya geçelim. Kitap sağ ve sol sayfaları farklı tarihleri anlatacak şekilde tasarlanmış. Sol yapraklar 2016 yılı Sema'nın öyküsüyken sağ yaptak 1976 yılı Hüsrev Pertev ve Ekrem'in hikayesine odaklanıyor. Hüsrev Pertev zamanın ünlü bir şairi ve Ekrem adında ona bakan ve ilgilenen bir yoldaşı var. Şair bu dostuna bir ricada bulunarak öldüğünde ondan geriye hiç bir şey kalmamasını tembih ediyor. Yazdığı notları, taslak kitaplarını yakmasını istiyor Ekrem'den. Ekrem de yapıyor tabi. Fakat 2016 yılında Pertev'e ait olduğu düşünülen gizemli bir ajanda çıkıyor ortaya. İçinde bir roman var. Sema 2016 yılında işte bu ajandanın izinde Pertev ve onun gerçeklerinin peşinde sürükleniyor. 

Yazar aslında ölümden sonra yayımlanan eserleri, yayıncılığın kapitalist ruhunu çok güzel eleştiriyor. Ben yazma çabasında olan biri olarak hikayeyi çok sevdim siz de bir şans verin derim... 

PUAN: 3.8 

23 Temmuz 2024 Salı


 SATRANÇ USTASI DON SANDALİO'NUN ROMANI: 

ARKA KAPAK: Yaşamın karmaşıklığını başarılı bir şekilde yansıtan satranç tahtasının başında Don Sandalio adında çok usta bir oyuncu vardır. Don Sandalio, vezirin, kralın, atın ve hatta piyonların bile onları hareket ettiren insanlardan daha etkileyici bir ruh dünyasına sahip olduklarını düşünür. Bu kutsal taşları oynatırken hiç konuşmayan Don Sandalio'nun yumuşak sesi sadece "Şah Mat" derken duyulur.Çağdaş İspanyol edebiyatının ustalarından Miguel De Unamuno Satranç Oyuncusu Don Sandalio'nun Romanı'nda satranç oynamanın etkileyici bir bestenin güzelliği ve dinginliği içinde kaybolmak olduğunu kanıtlıyor.,


YAZAR: MİGUEL DE UNAMUNO

ÇEVİREN: İSMAİL YERGUZ

SAYFA: 78

YAYINEVİ: SEL YAYINLARI


YORUM:  Herkese merhaba bugün çok merak ettiğim bir yazarın, Unamuno'nun kitabıyla geldim. Ben satranç oynamayı çok seviyorum. Satranç temalı kitaplarda her zaman hoşuma gitmiştir. Bu kitabı bundan almıştım. Satranç oyuncularının yaşamına tanıklık edip Unamuno'nun kalemiyle tanışmak için ama benim için kötü bir okuma oldu. Beklentilerim yüksekti oysa... 

Kitapta insanlardan uzağa giden bir karakter var ismini bilmiyoruz. Felipe adındaki arkadaına mektuplar yazıyor bizler de bu mektupları okumaktayız. Bu insanlardan kaçan kişi bir gün bir oyun kulübüne gitmeye karar verir ve orada gizemli bir satranç oyuncusuyla tanışır. Onu hem tanımak hem de tanımak istememektedir. Kendi zihnindeki Don Sandalio'yu yaratmak için bu oyuncuyla tanışmak istemez fakat bir yandan da onunla satranç oynar ve bir şeyler paylaşmaya çalışır işte ufak mektuplarda bu anları okuyoruz. Ben daha detaylı daha edebi bir metin okuyacağımı sanmıştım. Neyse. Meraklısı bir göz atsın bakalım. 

Bir sonraki kitapta görüşmek üzere... 


PUAN:2.0 



15 Temmuz 2024 Pazartesi



 AFFEDİLEMEYENLER KİTAP YORUMU:

ARKA KAPAK: 

Affedilemeyenler, 60larında olan ve gençliğindeki popülaritesi azalmış bir yazarın yaşamına ve dolayısıyla yazarlığına dair dönüm noktalarını, darboğazlarını içeren bir roman. Djian’ın gündelik, samimi ve etkileyici üslubu, Affedilemeyenler’de, Francis’in yazarlığa dair yaratım süreci ve hayatındaki sorunların yaratılış süreçleriyle paralel giden bir hikayenin içine çekiyor bizleri. Affedilemeyenler’den sadece biri olan Francis, geçmişin etkisini üzerinde taşıyan, ölümlerle yaşamların hatalarını bir yandan kabul etmeye çalışırken öte yandan karşısında durmak için yalnızlığa, sığınağı olan yazılarına dönmeye uğraş veren bir baba, bir eş, liseden eski bir dost; hain, şüpheci, bencil, acımasız da olabilen bir büyükbaba. Francis, aşırılıklara karşı bir yandan yaşlılığın dayattığı olgunlukla tepki vermek ve bir yandan da yaşlılığın çirkinlik, güçsüzlük, monotonluk demek olmadığı hissini dışavurmak arasında istemli bir şekilde bocalar. Sadece romanlarını değil hayatını da kurgular. Francis, farkında bir karakterdir. Djian, tahlilleri ve tasvirleriyle, imgelemimizde capcanlı “insan”lar yaratıyor. Birbirleriyle, çatışan, vahşice sonlara yol açabilen, kıran, döken ama yeniden kurmak adına birbirlerine erişebilmek uğraşında olan, yolları kesişen, anlayan; ama gizleyen, bilen; ama sormayan insanlar Djian’ın “affedilemeyenleri”. Affedilemeyenler, hayatlarını mahveden değil tam tersine o hayatları inşa eden hataların failleri.


YAZAR: PHİLİPPE DJİAN

ÇEVİREN: ÇAĞDAŞ EKİN ŞİŞMAN 

YAYINEVİ: AYRINTI YAYINLARI

SAYFA: 172


YORUM: Herkese merhaba uzun bir aradan sonra buralardayım. Ayrıntı Yayınları yaz kampanyası olarak güzel indirimler yaptı ben de bu kitabı indirim vesilesiyle aldım. Yazar ve kitap hakkında çok bilgim yoktu fakat arka kapak çok hoşuma gitmişti. 13Tl gibi bir fiyatı da görünce şans vermek istedim. Eh ne yalan söyleyeyim pişman oldum. Arka kapaktan anladığım kadarıyla bir yazarın yazma çabası ve varoluşsal sancılarını okuyacağıma karısını takıp ettiren, kızı aniden nedensiz ortadan kaybolup tekrar nedensiz ortaya çıkan bir yazarın çok da edebi olmayan hayatını okudum diyelim. Betimlemeler, çeviri ve dil hiç hoşuma gitmedi. Yazım yalnızları da cabası...  Kitaba daha fazla zaman ayırmamak için yorumu kısa kesiyorum. Benim için hüsrandı. 


PUAN: 1.5 


9 Temmuz 2024 Salı

YAŞAMADAN ÖLMEYECEĞİM KİTAP YORUMU :

 

Arka kapak yazısı: ''Yaşamak, nadir rastlanan bir şeydir. Çoğu insan sadece var olur.” -Oscar Wilde
“İntiharını otuz gün erteleyebilir misin? Otuz gününü̈ satın almak istiyorum! Haydi, kaybedecek hiçbir şeyin yok. Göreceksin, kendini çok rahatlamış hissedeceksin.” Phueng masanın üzerinde duran silahı eline aldı. “Anlaşma süresinin sonunda sana geri vereceğim.” Silahın emniyetinin açık olduğunu görünce gülümsedi. “Sanırım sana nasıl kullanıldığını da öğretmem gerekecek!”
Fransa’da Bestseller
Bugün Kalan Hayatımın İlk Günü’nün yazarından
Başarılı finans dehası Malo, bir proje için Bangkok'a çağrılır. Ne var ki şehre varışından kısa süre sonra onu mahveden bir konuşmaya kulak misafiri olur: Yaşamak için yalnızca birkaç ayı kalmıştır... Varlığından ve hayatından tüm ümidini keserek intihar etmeye karar verdiği sırada Phueng adlı esrarengiz, yaşlı bir kadınla karşılaşıp ondan garip bir teklif alır: Kadın, ölümünü yalnızca otuz gün geciktirmesini istemektedir. Malo kaderinin gidişatını değiştirecek bir dizi deneyimi içeren anlaşmayı kabul ettiğinde bu dünyada sadece “var olanlardan” değil, gerçekten “yaşayanlardan” olmayı da seçtiğinin farkında değildir.
Ya yaşadıklarımız nesilden nesile aktarılan travmalarımızdan kaynaklanıyorsa?
Kâinattaki hiç kimsenin sırrına eremediği, bambaşka bir plan varsa?
Başımıza gelenler bir amaç uğruna yolumuza yerleştirilmişse?
Bir romandan daha fazlası olan Yaşamadan Ölmeyeceğim, bizi varoluşumuzun derinliklerine doğru unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor ve hayal ettiğimiz hayatı yaşayabilmemiz için ilham veriyor.


Yazar: Maud ANKAOUA 

Çevirmen: Gülşah ERCENK 

Yayınevi: Yan Pasaj Yayınevi 

Sayfa Sayısı : 303

Yorum: Herkese merhaba. Size çok merak ederek okumaya başladığım ‘’Yaşamadan Ölmeyeceğim’’ kitabından  bahsetmeye geldim. Arka kapak yazısından duygusal bir kitap olduğunu sanmıştım ama öyle olmadığını öğrenince hemen okumak istedim. Kitaba çok yüksek başlamıştım ama kitabı okudukça biraz sıkıldığımı hissettim. Bugüne kadar oldukça fazla kişisel gelişim kitabı okumamdan kaynaklı olsa gerek, bir çok motive edici sözü ben çok önceden ya da yakın zamanda orada burada okumuştum. Bunlar beni, bu kitabı okumaktan biraz geri çekti. Yine de kitaptan almam gereken şeyler vardı ve ben bunları güzelce özümsediğimi düşünüyorum. Çok az ömrü kalan bir adamla ona huzurlu yaşamayı öğreten bir teyze arasında geçen motive edici, yaraları saran güzel sohbetler ve bunun yanında gerçekleşen başka olaylar… Sonuç olarak da çarpıcı bir son. Muhtemelen daha önce çok fazla kişisel gelişim kitabı okumuş olmasaydım bu kitaptan daha çok etkilenirdim. Eğer daha önce çok fazla bu tarz kitaplar okumadıysanız ve bir kişisel gelişim kitabı araşındaysanız bu kitabı kesinlikle öneririm. Çok keyifle okuyacağınızdan eminim. Şimdiden iyi okumalar dilerim. Hoşça kalın. 💖💖