function goClicked() { $('#yunero').empty().append(' loading ...'); youTubeURL=$('#youTubeUrl').val(); loadYunero(); }

30 Aralık 2024 Pazartesi

MARİGOLD KALP FOTOĞRAFÇISI KİTAP YORUMU

 


ARKA KAPAK YAZISI : 
Saklı duygularınızı fotoğraflıyoruz. Kalbini tanımak isteyen herkesi kalp fotoğrafçısına bekliyoruz.” Kalbinizin fotoğrafını çeken bir stüdyoya rastlasaydınız, hayatınızdan hangi kareleri görmeyi dilerdiniz? Marigold Kalp Çamaşırhanesi’nin birinci katında kapılarını açan Marigold Kalp Fotoğrafçısı, mutlu hissettiğiniz anları ya da gelecekten görmek istediğiniz bir zaman dilimini fotoğraflıyor. Yedi ahşap basamağı çıktıktan sonra mavi leylakların tüm ihtişamıyla açtığı kemerli girişten geçerseniz eskimiş bir kameranın kurulu olduğu, pikaptan tatlı melodilerin yükseldiği bir alana adım atacaksınız. Bu büyülü ortamda Haein, bir fotoğraf stüdyosu açarak annesinden yadigâr kalan “mutluluk kamerası”nın sırrını çözmeye çalışıyor.

YAZAR :  Yun Jungeun

ÇEVİRMEN : Nilay Özeser

YAYINEVİ : Olimpos Yayınları 207

SAYFA SAYISI :  207

YORUM: Herkese merhaba. Çok zaman geçmeden Marigold Kalp Çamaşırhanesi 'nin ikinci kitabı olan Marigold Kalp Çamaşırhanesi'ni okudum geldim. Açıkçası bu kitabı ilk kitaptan çok daha fazla sevdim. Kitapta geçen hayat öyküleri daha ayrıntılı ve daha ilgi çekiciydi. Mesela bu kitapta, ilk kitapta üzerine en çok düşülen ''anda yaşamak'' konusuna farklı bir açıdan bakılarak anlatılmış bir hayat hikayesine yer verilmişti. O kişinin hayatını okurken de çok fazla şey düşündüm. Bu kitap bana göre ufuk açıcı bir kitaptı. Çeviri İlk kitaba göre daha iyi gibi geldi bana. Kitapta hiç kopmalar yaşamadım aksine çok sürükleyiciydi. Sabırsızlıkla bitirdim bölümleri. İlk kitapta biraz hayal kırıklığı yaşadıktan sonra bu kitaptan beklentim düşüktü. Hatta belki bu kitabı ilk kitabı okurken edinmiş olmasaydım ikinci kitaba sanş vermeyebilirdim ama iyi ki önceden edinmişim ve ilk kitabın hemen arkasına bu kitabı okumuşum. Güzel bir kitap serisi oldu benim için. Sonu da beni tatmin etti. Bu yüzden bu seriyi size içtenlikle önerebilirim. Şimdiden iyi okumalar dilerim. Ve hepinize çok mutlu bir yıl dilerim 🎄 🎅 💕

💗Yatmak kadar güzel bir şey yok ama şu kahrolası dünya sürekli bir şeyler yapmamaı istiyor.

💗Hayat denen yolculukta uzun süre yürür ve ancak geriye dönüp baktığınızda bir yoldan geçmiş olduğunuzu fark edersiniz bazen.

💗Ölümsüz aşk ve sadakatin simgesidir lavanta

💗 Kalp olayları zihinden daha hızlı kabullenirdi.

💗Dolu dolu yağmalı ki ardından gökkuşağı da güneş de göstersin yüzünü. Fırtına çıkmalı ki rüzgar kasıp kavurmalı ki sakin günler de gelsin. Hem doyasıya yağan yağmurun bahanesine sığınarak doyasıya ağlayabiliriz bu gece. Birçok şey şu yağmurla akıp gidecek hiç şüphesiz. 

💗Hüzünlü anları değil, mutlu anları çekmemiz mutluluğunu sonsuza dek sürmeyeceğini biliyor oluşumuzdandı. Anlık mutlulukları ebediyen saklama arzusuyla fotoğraflar, sisli ve fırtınalı günlerdeyse daha dün gibi hatırlanan o mutluluğa bakarak yaşamaya devam edecek gücü kazanırdık.

 💗Uzak gelecekteki büyük mutluluğun peşinde koşarken bugünün ufak sevinçlerini kaçırmadan anı yaşayın.

 💗Gerçek yetişkin dediğin, tek yaptığı kendisini yaralayan insanları suçlayan değil, kendini korumasını bilen biridir belki de, büyüme sancılarını aşıp ileriye doğru yürüyen biridir.

 💗Ben dünümü ve yarınımı değil, yalnızca bugünümü yaşamaya başlayınca gerçekten de yüzümden gülümseme eksilmez oldu.

 💗Daha önce hiç yürümediğin yolun korku dolu, zorlu ve ıssız olması normal. Fakat o yol senin yolun mu, bunu anlamak için korksan da yürümekten başka çaren yok. Daha başından 'yol' diye adlandıramayız hiçbir yeri. Geri yürüyüp bir noktaya ulaştığında 'yol' deriz ancak.



28 Aralık 2024 Cumartesi


MOBİUS KİTAP YORUMU: 

ARKA KAPAK: Bir cümle hayatını kurtarabilir.
Gelecekten geliyorsa.
Üstelik kendi el yazınla!

'Hepimizin hayatında, sonrasında hiçbir şeyin aynı kalmadığı, dünyamızı ikiye ayıran en az bir an vardır. O an, ilk bakışta muhtemelen önemli görünür. Ama değildir. Önemli olan daha önce gelir.
Ben Ayırıcı diyorum ona, diğerlerini deviren ilk domino taşı.'

Mobius.
İsmini sonsuzluk şeridinden alıyor.
Brooklyn'in gözlerden uzak teraslarında kurulu bir startup.
Ortaklar hipster girişimci Andy ve esrarengiz dâhi fizikçi Rowan'a göre icatları tüm dünyayı değiştirecek bir devrim niteliğinde.
Temporal Distorsiyon Portalı. Kısaca: Zamanda Yolculuk!
Gelecekten sana, kendi el yazınla gönderilen mesajlar.

Bu icatla kusursuz bir kariyer inşa edebilir, gelecekteki ruh eşinle tanışabilirsin.
Dostların ve düşmanlarınla takvimlerin ötesinde yüzleşebilir, akla gelmeyecek tüyoların izinde zaman korsanlığına, sonsuz servet peşinde gelecek hırsızlığına soyunabilirsin.
Ama hepsinden önemlisi; en büyük hatanı düzeltebilirsin.

Caleb kendi elleriyle mahvedene dek hayalini dahi kuramayacağı bir hayat sürüyordu. Her koşulda sırtını dayayabileceği hayat arkadaşı Hannah'ya, herkesten çok sevdiği oğlu Seth'e, dünya çapında popüler teknoloji girişimlerinde göz alıcı bir kariyere sahipti.
Sonra kaçınılmaz sürpriz gerçekleşti.
Caleb şimdi çoğu beyaz yakalının gizli kahramanı olsa da CEO'lara göre bir hain, yatırımcılara göre steroid basılmış bir kriptonit.
Son dayanağı ve akıl hocası Jim, ona Andy ve Rowan'ın mucizesinden bahsettiğinde, kaybedecek hiç bir şeyi kalmayan Caleb kaybettiği her şeyi kazanma olasılığını keşfediyor.

Türkiye'de hem bilim kurguyu hem okuma alışkanlıklarını yeniledi.
Olasılıksız, Empati ve OZ adlı romanlarıyla milyonları okumaya âşık etti.
Her jenerasyonun baştan keşfettiği fenomen yazar Adam Fawer bu kez de Zaman'a meydan okuyor.
Kader, özgür irade, geçmiş, gelecek, aşk, felsefe, bilim, polisiye...
Zamanda Yolculuk hiç bu kadar gerçek olmamıştı.
Adam Fawer'dan asla bitmesin isteyeceğiniz bir roman daha.


YAZAR: ADAM FAWER

ÇEVİREN: Algan Sezgintüredi

YAYINEVİ: APRİL

SAYFA: 519

YORUM: Bugün size çocukluğumun yazarıyla geldim. Olasılıksız'ı okuduğumda henüz yedinci sınıfa gidiyordum. Yaşım için bence ağır bir kitaptı fakat yine de çok sevmiş bayılarak okumuştum. Yıllar sonra bir de üniversite sıralarında okudum. Bir nevi nostalji işte. Olasılıksız'ın kapağını gördüğümde vurulduğum anı hatırlıyorum çok ama çok heyecanlanmıştım... Daha sonra Empati kitabını edinmiştim, sonra Oz. Oz kitabına çok büyük beklentilerle başlamıştım fakat yarım kaldı. Bir türlü nedenini anlayamamıştım, "Olasılıksız gibi bir kitap yaz be adam," diye çığlık atasım gelmişti. Yıllar sonra o gün geldi ve Mobius yayınlandığında buruk bir sevinç yaşadım. O kendini unutturan, bir görünen bir kaybolan esrarengiz yazar Fawer geri dönüştü. Kişiliğiyle, hayatıyla ilgili neredeyse hiç kaynak yok! Sonra bir haber patlattı APRIL, "Adam Fawer Türkiye'ye geliyor." gitmesem kafayı yerdim herhalde. Saatler öncesinden gidip çocuk yaşta kitabına aşık olduğum yazarı görmek istedim. Yıllar içinde yüzlerce kitap okudum, binin üstünde kitaplığımda genç yetişkin, macera kitabı bulmak hayli zor, artık daha ağır edebi metinlerde kayboluyorum, felsefe kitapları okumaya çalışıyorum, kendi dilimde yazarlar keşfetmek derdindeyim. Ama Fawer'ın yeri ayrı. Onu okurum işte! Mobius beni hiç hayal kırıklığına uğratmadı bilakis gerçekten yıllar sonra Olasılıksız'ı tahtından etti bu kitap. O neydi öyle! Son yüz sayfa aklımızla oynadı yazar!

Kitabın konusu malum, hayatta pişmanlıkları olan Caleb bir gün bir iş teklifi alır. Girişimcilik dünyasında görülmemiş bir icat ile karşılaşacaktır. Ufak çaplı bir zaman makinesi! Gelecekten notlar gelen bu makineyle neler yapılmazdı ama Caleb sadece bir kaç yıl öncesine gidip o pişmanlıklarını telafi etmek derdinde. Gitti mi dersiniz? Okuyun derim çok iyi bir kitaptı!

PUAN: 4.8 



 

23 Aralık 2024 Pazartesi

MARİGOLD KALP ÇAMAŞIRHANESİ KİTAP YORUMU

 


ARKA KAPAK YAZISI : 
Dünyanın En Sıra Dışı, En Güzel Çamaşırhanesi Kapılarını Açtı Geçmişteki Pişmanlıklarınızı Temizliyor, Acı Veren Anıları Siliyoruz. Mutluluğunuz İçin Buruşmuş Kalbinizdeki Kırışıklıkları Ütüleyebilir, Hatta Lekeleri Çıkarabiliriz. Tüm Lekelerden Kurtulun. Çamaşırhanemize Davetlisiniz.

YAZAR: Yun Jungeun

ÇEVİRMEN: Sevda KUL

YAYINEVİ: Olimpos Yayınları

SAYFA SAYISI:  200

YORUM:  Herkese merhaba. Size çok merak ettiğim okumak için sabırsızlandığım bir kitaptan bahsedeceğim. Marigold Kalp Çamaşırhanesi. Kitabın kapağı zaten oku beni diye bağırıyor. Arka kapak yazısını okuduğumda da güzel bir kitap olabileceğini düşündüm. Aslında konu benim için tanıdıktı. Büyü Dükkanı'nı okuduysanız sizde konularının çok benzer olduğunu fark etmişsinizdir. Bunun farkında olarak kitaba başlasasamda Kore edebiyatı olduğu için sanırım beklentimi biraz yüksek tuttum. Bu yüzden kitap beklentimi tam olarak karşılamadı. Ama beklentimi yükseltmeseydim, daha önce Büyü Dükkanı'nı okumasaydım ve çok fazla kişisel gelişim kitabı da okumamış olsaydım işte o zaman mükemmel bir kitap olduğunu düşünebilirdim belki😅 Bunları göz önünde bulundurmazsak çok tatlı bir kitaptı aslında. Karakterleri sevdim. İşlenen konuları verilen mesajları sevdim. Olay örgüsü zayıftı bazen kitaptan kopmalar yaşadım ama verilen mesajları aldım. Kitabın Kore'de geçmesi ve korece tabirleri,  yemek isimlerini okumak hoşuma gitti. Verilmek istenen mesajlar güzeldi. Bende kendi hayatımda şu ana odaklanmaya çalıştığım bir dönemdeyim. O yüzden bazı sözler bana ilaç gibi geldi. Kitabın sonunda ikinci kitaba bir göz kırpılmış. Ben bu kitabı okurken ikinci kitabı da almıştım. Bu yüzden ilk kitabı okuduğum için hemen arkasına ikinci kitabı da okuyacağım. 

  Sonuç olarak sevdim kitabı. Sevdim sevmesine ama tavsiye eder miyim pek emin değilim. Daha önce bu kitabın konusuna benzer bir kitap okuduysanız bence bu kitabı okumanıza pek gerek yok. Okuyacak okurlara iyi okumalar dilerim.💖

♥ Yoğun karanlığa rağmen ışığın girdiği bir yer illaki vardır. İnsan zifiri karanlıkta olduğunu düşünse bile bir yerlerde fark edilemeyecek kadar zayıf bir ışık mutlaka parıldar.

Bir kez daha birini kaybetme ihtimali korkutuyordu onu. Birini sevmek, beraberinde mutlaka o kişiyi kaybetme korkusu da mı getirirdi?

13 Aralık 2024 Cuma

KARANLIK VE TATLI ZEHİR KİTAP YORUMU

 ARKA KAPAK YAZISI : Umudunu yitirmeyenler büyük mucizeler yaratır.

Dàxi imparatorluğuna kadim bir kötülük musallat olmuştur. Halka korku salan toplu zehirlenmelerin yarattığı kargaşa ortamında Sürgün Prens gücü ele geçirip ejderha tahta çıkmak için geri dönmüştür. Kang saraydan ve entrikalarından hoşlanmasa da babasının yanında durup övgülerini toplamak tek arzusudur.

Çay yapma sanatının güçlü büyücülerinden olan Ning ise sürgüne gönderilen Prenses Zhen ve sadık muhafızıyla bir yolculuğa atılır. Zhen’in tahtını geri alması için imparatorluğu boydan boya aşacak ve müttefikler bulacaklardır. Bu esnada Altın Yılan hâlâ Ning’in kâbuslarını rahat bırakmıyordur. İnsanların basit savaşlarından çok daha fazlasının kapıda olduğu ortaya çıktığında Ning kendini kanıtlamak, Kang ise şüphelerine kulak vermek zorunda kalacaktır.

Yolları sürekli karşı taraflarda kesişen bu ikilinin beraber çalışması dünyanın yıkımının önündeki tek engeldir.

“Heyecan uyandırıcı… Çay Kitabı ikilemesine müthiş tatmin edici bir son…
Okurlar daha fazlası için yaygarayı koparacak.”

 –School Library Journal

“Lin’in kalemi canlı betimlemeleriyle okuru doğrudan büyülü ve tehlikeli bir dünyanın içine çekiyor. Karanlık ve Tatlı Zehir’de büyü, mitoloji ve halk masaları kurguya kusursuzca yedirilmiş.”

–One Book More


YAZAR:   Judy I. Lin 

ÇEVİREN: Serpil Çelebi

YAYINEVİ: İndigo Yayınları

SAYFA SAYISI : 353

YORUM:  Herkese  merhaba. Zehirde Demlenen Büyü'nün hemen arkasına ikinci kitap olan Zehirde Demlenen Büyü'yü de okumak istedim. Bu kitaba başladım ama kitabın ortalarını biraz geçtikten sonra vizelerden dolayı bir aydan fazla bir süre ara vermek zorunda kaldım. Tek şansım en heyecanlı yerde kitaba ara vermiş olmamdı. Bu nedenle kaldığım yeri unutmadım ve tekrar başladığımda kitabı unutmadan devam edebilmiş oldum. İlk kitaba göre  olaylara odaklanmam zor oldu. İlk kitap bana daha heyecanlı ve sürükleyici geldi.  !1ay ara verdiğim için aylardır bu kitabı okuyormuşum gibi hissettiğimden sonlara doğru hemen bitsin istedim. Yine de seriye genel olarak bakacak olursam konusu güzel bir seriydi. Bir sürü bitki ismi öğrendim. Çincelerine göz attım bu benim için artı bir şey oldu. Türkçe kitap okuyup Çince kelime dağarcığıma sözcükler katmak hoşuma gitti. Kitapta ara ara Çin kültürüne ait şeylere de yer verilmişti. Bunu görmekte hoşuma gitti. Ning  unutamayacağım karakterler arasına girmiş oldu. Çaylarla büyü yapmak süper bir fikir bence. Yazarın bu konuyu böyle uzun soluklu bir romana çevirmesi bende hayranlık uyandırdı. Kitabın dili güzeldi. Bazı yerlerde anlatımda kopmalar yaşadım ama yazarın ilk kitabı olması nedeniyle bunları görmezden geldim. Çin'e Çin'in kültürüne ve özellikle çaylarına ilginiz varsa okumanızı kesinlikle tavsiye ederim. Şimdiden iyi okumalar dilerim. Hoşça kalın.💙