GÖZLEMEVİ KİTAP YORUMU:
“İdoller saygı ister, hayranlık, ilgi ve tabii kıskançlık yaratırlar. Cortázar çok az sayıda yazarın yapabileceği şekilde tüm bu duyguları uyandırdı ama en önemlisi, daha da ender bulunan bir his uyandırdı: düşkünlük. O, belki hiç çaba göstermeden, kendini tüm dünyaya sevdiren tek Arjantinli oldu.” -Gabrıel García Márquez- Belki de Cortázar’ın en sıradışı eseri olan Gözlemevi, yılanbalığının yaşam döngüsünden yola çıkıp 18. yüzyılda bir Hint sultanının Caipur’da yaptırdığı olağanüstü Gözlemevi’nin yapısından görünümlere atlıyor. Yazara göre bu mimari harikası yapının asıl işlevi, gökbilimsel gözlemler yapmak değil de, içinde dolaşan kişinin rüyalarına eşlik etmektir belki de. Cortázar’ın bu esrarengiz yaratıdan çektiği muazzam fotoğraflar, caddeler, okyanuslar, gece vakti gökyüzü, nehirler gibi metin içindeki farklı imgelerle iç içe geçerek kendine özgü bir rüya mantığıyla bütünlenen bir dil senfonisine dönüşüyor. Neden göç ettiğini bilmeyen bir yılanbalığı gibi, okurlar da bu gerçeküstü akımın içine çekilerek varoluş serüvenine ortak oluyorlar. “Cortázar okumamış insan bir kader kurbanıdır. Eserlerini okumamak korkunç sonuçları olan, sinsi ve ölümcül bir hastalıktır. Hiç şeftali yememiş bir insanın durumu gibi. Kişi yavaş yavaş mutsuzlaşır... Ve büyük bir ihtimalle azar azar saçları dökülür.” -Pablo Neruda
YAZAR: JULIO CORTAZAR
ÇEVİREN: ASLI BİÇEN
YAYINEVİ: EVEREST YAYINLARI
SAYFA: 72
YORUM: Bugün sizlere Cortazar'ın ilginç deneysel bir metni ile geldim. Yazar Caipur'da yapılan gözlemevi ziyareti sırasında çeşitli fotoğraflar çekmiş ve bizi bir rüyanın içine düşmeye zorluyor. Kitabın Hint yada gözlemevleriyle pek alakası yok gibi. Metaforik bir anlatımla bir yılanbalığının yaşam döngüsünü okurken bilim ve akıl eleştirileri yapılmış. Duyguların ötelenmesi, arzuların yok sayılması yani bilimin tek insana ve evrene baktığı yer biraz yazarı rahatsız etmiş gibi. Çok metaforik bir anlatımı olduğu için kitabı anlamlandırmak epey zor kesinlikle okurların çokça kaçıracağı göndermeler vardır. Bende ancak bazılarını yakaladım.
Yazar gözlemevinin içerisinde ama okyanusun diplerini inceliyor gibi. Yükseldikçe alçalan yüksek olanın en aşağıda olduğunun anlatımı bu. İnsanın yaşam üzerindeki tepinmeleri gibi geliyor bana. Bilemedim. Bir şans verin derim.
PUAN: 3.0