O KADAR DA HARİKA DEĞİLSİN KİTAP YORUMU :
ARKA KAPAK YAZISI :
Kişisel gelişim endüstrisi eğer pozitifseniz, en iyi adımınızı atarsanız ve kendinize inanıyorsanız mutluluğu bulacağınızı söyler. Hadi gerçekçi olun, istediğiniz bütün ilham verici alıntıları okuyorsunuz. Kalp şeklindeki aynanızda kendinize bakarken kendinizi olumlayarak ve kendinizi sevmeyi öğrenmeye çalışarak günler geçiriyorsunuz.
Kafanızın içindeki sesi dinliyorsunuz çünkü dediklerini beğeniyorsunuz. MUTLU olmak istiyorsunuz. ÖZEL ve ÖNEMLİ olduğunuza inanmak istiyorsunuz. Buna İHTİYACINIZ var. Bunun için DELİ OLUYORSUNUZ. DAHA İYİ OLMAYA odaklanmak yerine, umutsuzca ve tümüyle DAHA İYİ HİSSETMEYE teslim olmuş durumdasınız.
Ama gerçek şu ki siz sert çocuk değilsiniz ve istediğiniz hayata hâlâ sahip olamadınız. O Kadar da Harika Değilsin işte tam burada devreye giriyor. Bu kitap, kendinden nefret etme, pişmanlık gibi olumsuz gündelik hisleri alıp bunları hayatınızı iyileştirmek için nasıl kullanacağınızı anlatıyor.
YAZAR : Elan GALE
ÇEVİREN : Lale TAYLA
YAYINEVİ : Paloma Yayınevi
SAYFA SAYISI : 164
YORUM : Size çook güzel bir kitaptan bahsetmeye geldim. Bu güne kadar pek çok kişisel gelişim kitabı okudum fakat bu kadar samimi ve gerçekçisini okumamıştım. Arka kapak yazısı oldukça ilginç. Yazar, hayatımız boyunca mutlu olma çabasında olmamızdan oldukça rahatsız ve bu rahatsızlığının çok mantıklı nedenleri var. İçimizde bu kadar çok duygu varken sadece mutluluğa odaklanıp diğer duygularımızı bastırmamamız gerektiğinden bahsediyor. Bence oldukça da haklı. Her an pozitif ve mutlu olamayabiliriz. Her dakika mutlu olmaya çalışmak, bunu sağlayamayınca da sahte bir mutluluğa kapılmak, kendimizi her şeyde 1 numara zannedip pişmanlıklarımızı, hatalarımızı kabul etmemek ve kendimizi mükemmel sanmak... Bunların hepsi insanın kendini geliştirmesinde bir engel yazara göre. Yazar içimizdeki negatif duyguların bizi daha çok geliştirdiğini söylüyor. Utanç, pişmanlık, intikam, nefret, çaresizlik... Bunlar insanı harekete geçiren türden duygular diyor yazar.
Dibi gören birçok insanın başarı hikayesinden bahsediyor. Başlarına gelen şeye ''Bir nedeni vardır elbet. '' demektense bundan ders çıkarıp durumu tersime çevirmeye çalışan insanlar. Bu kitabı okuduktan sonra bundan önceki kişisel gelişim kitaplarını okurken kandırılmışım gibi hissettim. Çok şeyin farkına vardım. Yazarın dediklerinin %95'ine katılıyorum diyebilirim. Geri kalan %5'te ise biraz farklı düşünüyorum yazardan.
Kitabın dili o kadar samimi ve akıcı ki hiç sıkmıyor insanı. Bazen biraz fazla samimi olsa da, yazar kendi hayatında nasıl kelimelerle konuşuyorsa, onu kitabında kullanması gerçekten çok samimi. Kitap yazıyor diye kendini asla sınırlamamış ve ne isterse onu yazmış. Ben çok sevdim yazarın yazma tarzını. Kitapta enn ennn çok sevdiğim şey yazarın kendinden, bütün şeffaflığıyla bahsetmiş olması. Benim bu tür kitaplarda istediğim de bu. ''Ben her şeyi başardım, her şeyi aştım, sen de yaparsın sadece gayret et!'' gibi içi boş cümleler yoktu bu kitapta. Dünyanın en mutlu her şeyi aşmış bir insanı yazmamış yani bu kitabı, en çok bu hoşuma gitti. Mükemmel bir son bölümle bitirmiş yazar kitabı. En çok alıntı yaptığım yer son bölüm olan ''yakında öleceksin '' oldu. Gerçekçi bir kişisel gelişim kitabı okumak isterseniz kesinlikle öneririm. Şimdiden iyi okumalar dilerim hoşça kalın :)
''Hadi gelin kabul edin, Instagram'a koyup "beğeni'' almadan bir omlet bile yiyemiyorsunuzdur. Ve sakın övgü bağımlısı yaptığı için sosyal medyaya kızmayın. Bu sistemler, kendinizi mutlu ve tatmin olmuş hissetmeniz için tam olarak neye ihtiyacınız olduğunu mühendisler bildiği için kuruldu. ''
''Hiç pişman olmamışsanız hata yapmamayı hiçbir zaman öğrenmezsiniz. Hiç yanılmamışsanız doğrusunu nasıl yapacağınızı öğrenmeniz için bir neden olmaz. ''
''İnsanlar bildiklerinin altını çizerek değil, bilmediklerini kabul ederek başarıya ulaşır ve kendilerini geliştirirler. ''
PUAN :
5.0