ARKA KAPAK YAZISI : KAYBOLANLARIN, DÜNYAYA YABANCILAŞANLARIN, GÖRMEZDEN VE DUYMAZDAN GELİNENLERİN BAŞKAHRAMAN OLDUĞU BİR ROMAN.
Bisküvi adı verilen karakterlerin görüldüklerinde, duyulduklarında nasıl yeniden hayata döndüğüne şahit olacaksınız. Özgüven ve özdeğer inşa etmenin değerinin altını nevi şahsına münhasır bir şekilde çizen bu eser, sadece kaybolmuş hissedenlerin değil, onların varlığına şahitlik eden kişilerin de neler yapabileceğini mizahi bir yolla anlatıyor.
YAZAR : Kim Sun Mi
ÇEVİRMEN : Merve Çetinbaş
YAYINEVİ : Athica Yayınları
SAYFA SAYISI :173
YORUM: Herkese merhaba. Yine keşke daha önce okusaydım dediğim bir kitaptan bahsedeceğim size. Bu kitaba beni tam olarak ne çekti bilmiyorum ama hatırladığım kadarıyla komşulukla ilgili bir alıntı okuduğumda ben bu kitabı kesinlikle okumalıyım diye düşünmüştüm. Kitap epey derin aslında. Toplumda kaybolmaya yüz tutmuş insanlara bisküvi diyor yazar. Bisküvi olmanın birde dereceleri var. Ne kadar ileri seviye bir bisküviysen dünyadan kaybolmak o kadar olası bir şey oluyor. Bisküvilerin bisküvi olma nedenleri farklı oluyor genelde. Bazıları okulda görülmezken, bazı bisküvilerinde varlıklarını zamanla aileleri siliyor hayattan. 1 seviye bisküviler bazen görünüp bazen görünmezken 2. 3. derece bisküvileri gerçekten görmek çok zorlayıcı bir şeye dönüşüyor. Durum böyleyken seslere karşı aşırı duyarlılıkla ilgili bir hastalığa sahip baş karakterimiz hayatını bu bisküvilere yardım etmeye adıyor. Onu özel kılan şey görünmeyen bisküvilerin sesini duyabilmesi. Şimdiye kadar bir çok bisküvi kurtarmış. Bunlardan biri de sonradan en yakın arkadaşlarından biri olmuş. Zor bir aileyle yaşayan baş karakterimizin bir diğer evi de Ruh Sağlığı Merkezi. Ne zaman ailesi onunla uğraşmaktan bıksa (özellikle babası) onu o merkeze gönderiyor ve oğlunun ortalıkta görünmediği zamanlarda da annesi herkese onun Amerika!da bir İngilizce kursuna gittiğini söylüyor. Baş karakterin merkezden döndüğü bir seferde annesi yalanını doğru hale getirmek için oğlunu İngilizce kursuna yazdırıyor ve aslında olaylar tam bu anda başlıyor. Bu kitap bir liseli çocuğun kendi kurduğu üç kişilik arkadaş grubuyla insanların hayatlarına nasıl dokunduklarını anlatan bir kitap. Verdiği mesajlar çok derin. Keşke daha önce bu bu kitap yayınlansaydı ve okusaydım diye düşündüm kitap bittiğinde. Aslında bu kitabı okuması gerekenler insanları bisküvi haline getirenler. Onların böyle kitapları hiç okumayacağı bilmek çok acı. Yazarın son sözü aslında her şeyi çok net açıklıyor. Gerçekten derinden etkilendim, bir süre kitabın etkisini atamadım üstümden. Okumanızı tavsiye ediyorum. Bu kitabın herkese bir çok şey katacağını düşünüyorum. Şimdiden iyi okumalar dilerim.