YIRTICI KUŞLAR ZAMANI KİTAP YORUMU:
ARKA KAPAK: … alıştığımız ülke, alıştığımız İstanbul, alıştığımız hayat kayıp gidiyordu avuçlarımızın arasından…
Sokaklarda cirit atan uluslararası suç şebekeleri, onlarla fotoğraf çektirmekten utanmayan siyasiler, faili meçhulden faili meşhura evrimleşen cinayetler, ekonomik bozulmanın ve kolay para kazanma arzusunun hızlandırdığı ahlaki çürüme, liyakatsizliğin getirdiği kamusal ve kurumsal çöküş...
Yüzünde kan var Nevzat!
Başkomiser Nevzat bu kez geçmişin hayaletleriyle mücadele ediyor. Ailesini katledenlerin peşinde maceradan maceraya koşarken, Nevzat ve ekibinin yaşadıkları olaylar bir 21. yüzyıl Türkiye'si portresi çiziyor.
Yırtıcı Kuşlar Zamanı’nda Ahmet Ümit Türkiye’nin yıllardır mustarip olduğu toplumsal hastalıkların röntgenini çekiyor.
Olan bitenin farkındaydım, arkadaşlarım etrafımdaydı, insanlar bana yardım etmek için çırpınıyorlardı. Ama umurumda bile değildi. Yemek yiyemiyordum, iğne ipliğe dönmüştüm. Vazgeçmiştim, her şeyden, herkesten, hepsinden... Kılımı kıpırdatamıyordum. Kıpırdatmak istemiyorum diye değil, kıpırdatamıyordum, çünkü artık içimde yaşama isteği yoktu.
YAZAR: AHMET ÜMİT
YAYINEVİ: YAPI KREDİ YAYINLARI
SAYFA: 447
YORUM: Merhaba uzun bir aradan sonra bir Başkomiser Nevzat romanıyla geldim. Bazen hafif, dizi gibi akıp giden yormayan kitaplar okumak istiyor insan ben de özellikle yerli polisiye denince akla gelen Ahmet Ümit'e başvuruyorum bazı zamanlar. Kendisini eleştirdiğim bir çok konu olsa da okurken heyecanlandırmasını biliyor yazar.
Üniversite zamanlarımda İstanbul Hatırası ile başlamıştım Nevzat'ın maceralarına hemen ardından ilk Nevzat romanı Kavim kitabını okudum. Orada karakterin temellerini atıyordu yazar. Ailesini yıllar önce bir patlamada kaybettiğini söylüyor ama çok detay vermiyordu. Yıllar sonra Yırtıcı Kuşlar Zamanı'nda artık ailesini öldürenlerin peşine düşüyor Başkomiser. Hikayede bence zorlama bir kaç nokta var. Özellikle çok yakınım Majör Depresyon hastası idi ve kitabı yazar bu hastalığın üzerine kurmuş yer yer inandırıcılığını yitiren yerler vardı. Kurguyu ilerletmek için yapılan şeyler. Tabii bir birinden bağımsız Nevzat romanları okurken sorgulatmıyor fakat bu kitap tek başına bir roman niteliği taşır mı, diğer kitaplardan bağımsız anlaşılır mı? Bu soruyu sorunca Nevzat serisinin diğer kitaplarıyla biraz çelişiyor gibiydi. Olsun yine heyecanlandık, yerli polisiye okuduk. Benim tavsiyem Ahmet Ümit okumaya bu kitaptan başlamayın. Çok peş peşe okursanız örneğin Kavim, İstanbul Hatırası, Kırlangıç Çığlığı ve ardından bu seri peş peşe okursanız son kitap biraz sizi inandırıcılık açısından zorlayabilir diyeyim.
Meraklısına tavsiyemdir. Yoğun olduğum, görece az okuduğum bu zamanlarda beni yormayan kolay okunan bu kitabı meraklısına öneriyorum. Görüşürüz!
PUAN: 3.7