ATLAR VADİSİ KİTAP YORUMU:
ARKA KAPAK: Ayla, gülmeyi ve ağlamayı bildiği için, onların bilmediği duygular yaşadığı için, erkekler gibi avlandığı için lanetlenir ve klandan kovulur. Iza ona “Kuzeye git, insanlarını bul” demişti. Ayla, kendi türünden insanları bulmak için sonsuz bozkırlarda uzun bir yolculuğa çıkar. Sonbaharın sonlarında, kışın hayatta kalmak istediği bir vadi bulana kadar yolculuk yapar. Kışa hazırlanmak için beklenmedik fırsatlar sunan uçsuz bucaksız vadide durur ve yerleşir. Yaban hayatıyla, hastalıklarla savaşır, gizemli güçleri gözetir. Giderek daha yetenekli bir avcı ve şifacı olur. Vadisinde bir sürü at vardır ve bir tanesini yakalamaya karar verir. Vadide kısrağı Vihii ve mağara aslanı Bebek’le yalnızdır. Halkını aramak ister ama aynı zamanda onlarla karşılaşmaktan da korkar. Sonunda Ayla maceracı Condalar’la dramatik bir biçimde tanışır. Kendisi gibi sarışın ve mavi gözlü olan adama âşık olur.
YAZAR: JEAN M. AUEL
ÇEVREN: CANAN WİNTER
YAYINEVİ: ALFA YAYINLARI
SAYFA SAYISI: 592
YORUM: Herkese merhaba bugün size Yeryüzü Çocukları serisinin ikinci kitabı olan Atlar Vadisi ile geldim. Ne yalan söyleyeyim çok büyük umutlar ve hayallerle almıştım seriyi. İlk kitap beklentilerimi az çok karşılamıştı. Seriye giriş kitabı olduğu için de bende kredisi yüksekti aslında. İlk kitap akıcı ve güzeldi. Bence ikinci kitaba göre kıyaslanamaz bile. İkinci kitapta yazar tamamen bilimsellikten uzaklaşmış. Yapılan icatlar, keşifler, insan davranışları bahsi geçen MÖ. 30000'ler ile alakasız. İlk kitap bana gerçekten keyif vermiş kurgu ve bilimselliği ayırt edip kurguyu başarılı bulmuştum. Bu kitapta ise döneme ait bilimsellik, antropolojik yaklaşımlar yok denecek kadar az. Atın evcilleştirilmesinden tutun da, aslan evcilleştirilmesine, arbelet yapımından sorgulamaların ve davranışların tutarsızlığına hangisinden bahsetsem bilemedim.
Dil de o dönemden izler taşımıyor. Çeviri bence kötü. Bir yerde "Paradoks" sözcüğünün geçtiğini gördüm. Çeviri ilk kitaba göre çok vasattı. Şifacı kelimesi Büyücü Doktor olarak çevrilmiş.
Alfa Yayınları'ndan hiç beklemediğim kelime ve harf hataları da cabası. Neyse şikayetlerim bunlardı kitaba geçelim. Aslında kitabı anlatacak pek bir şey yok. Ayla klandan kovulup günümüzde Ukrayna civarlarında bir mağaraya sığınır. Kendi insanlarını bulmak için yaptığı yolculuktan bıkmış, yorgun bir halde bu mağarada geçen üç sıkıcı seneyi okuyoruz.
Bir de kitabın Condolar ve Tonolan kardeşleri anlattığı kısmı var. Tuna Nehri'ne kutsallık atfedilen dönemde Büyük Nehir Ana'nın sonunu merak eden iki kardeş yaklaşık üç senelik bir yolculuğa çıkıyor. Bu yolculuk çeşitli topluluklarla karşılaştıklarında kesilerek yeni toplulukların kurallarını öğreniyor, orada bir süre kalıyorlar. İşte bütün kitap yaklaşık altı yüz sayfa Condolar ve Ayla'nın Atlar Vadisi'nde karşılaşmasını ve aşk yaşamasına bağlanıyor. Son yüz sayfada aşk ve daha fazla hiç bir şey yok.
Kısacası ben hiç beğenmedim. Altı yüz sayfayı ancak sıkılarak bir ayda okuyabildim. Serinin üçüncü kitabına da bir şans vermesem olmaz. Fakat kısa süre içinde okuyacağımı sanmıyorum. Okuduğum bir kaç yorumda üçüncü kitabın daha güzel olduğu yazıyordu ama bakalım. Bu kitabın etkisi bir geçsin...
Eğer benim gibi tüm seriyi aynı anda almadıysanız bence ilk kitabı okuyun ama ikinci kitap zorlu ve sıkıcı olacak bilginize...
PUAN: 2.5
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder